Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Paydos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teneffüs
- Tahkikat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soruşturma, Soruşturmalar
- Musallat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebelleş
- Hançer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kama
- Şahadet Parmağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşaret Parmağı
- Belenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşmak
- Çağcıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaş, Asrı, Modern
- Konsantre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğun, Derişik
- İşte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bu, Budur, O, Odur
- Artağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimli, Artımlı, Bereketli
- Sağlık Bilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıfzı Sıhha, Hijyen
- Epilog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sondeyiş
- Dızman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şişman, İri yarı
- Farzımuhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olmayacak Şey Ama Tutalım Ki
- Milliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusallık, Tabiiyet
- Nam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ad, San, Ün
- Uygu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekabül
- Düzelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Doğrulmak, Güzelleşmek, Uslanmak
- Kabarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşmak, Şişmek, Artmak, Kafa Tutmak, Başkaldırmak, Böbürlenmek, Büyümek, Kalkmak
- Ubudiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulluk, Kölelik
- Acılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Yanık, Zehirli
- Uçkun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Heyelan
- San kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mertebe, Şan, Şöhret, Unvan, Ün
- Yeterli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Ehliyetli, Yerinde, Kifayetli, Ehil
- Çöküntü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökme, Enkaz, Göçük, Kriz, Teressübat, Depresyon
- Deniz Hırsızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korsan
- Pişeğen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pişkin
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Edinmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak, Sahip Olmak, Kazanmak, Olmak, Yapmak, İktisap Etmek
- Zabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanakçı, Kolluk, Polis
- Akli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ussal
- Oynatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizyon
- Vezin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Tartı
- Gelişememek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küsmek
- Fanatik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Aşırı Düşkün, Tutkuyla Bağlı
- Emülsiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sütsü, Duyarkat
- Çözme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hal
- Islaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nem, Rutubet
- Ekstra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli, Olağandışı, İyi, Vasıflı, En İyi, Fazladan
- Zayıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Cılız, Arık, Çelimsiz, Enez, Yetersiz, İnce, Kuru, Yufka, Güçsüz, Kuvvetsiz
- Od kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü