Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Payapay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiksiz, Tastamam
- Fino kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Beraber kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Bir arada, Denk, Eşit
- Yasak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasaklamak
- Etekserpen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasaklı
- Arınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temizlemek, Rahatlamak
- Kayınvalide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynana
- Bir Tomar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fazla
- Sarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Boğmak, Bürümek, Çekmek, Çevirmek, Dolamak, Hücum Etmek, İhata Etmek, Kaplamak, Kucaklamak, Kuşatmak, Örtmek, Saldırmak, Tutmak
- Aşkın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçkin, Üstün, Çok, Fazla
- İstifade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararlanma, Faydalanma, Aşılanma
- Galip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenen, Üstün, Baskın, Üstün Gelen, Yenici
- Elbette kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şüphesiz, Kuşkusuz, Elbet, Nasıl, Nasılsa, Pekâlâ, Zahir, Herhalde
- O Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- O Zaman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı O Vakit, Onda
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- İmza Atmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kol Çekmek
- Nadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisiz, Cahil, Kaba, Kötü, Görgüsüz, Nobran
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- Yakın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beri, Benzeyen, Andıran, Yaklaşan, Dip dibe, Akraba, Dost, Arkadaş, Uzak Olmayan, Doğru
- Samankapan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kehribar
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
- Sefa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatlık, Eğlence, Neşe, Zevk, Gönül Şenliği
- Salıncak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yellencek
- Çorba Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Mülazım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teğmen
- Sıkmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kompresör, Mengene
- Zaminlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kefalet
- Düzengâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
- Uyandırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz
- Uğru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol; Hırsız
- Müteveffa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölü
- Tosbağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplumbağa
- Güle Güle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakşı Yol
- Kültür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Ekin, İrfan, Medeniyet, Tarım, Ekinç, Hars
- Maznun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanık
- Güruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derinti, Değersiz, Sürü, Grup
- Eleştirici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi
- Yâd Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
- Hüzünlü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzgün, Üzücü, Üzüntülü, Hazin
- Faksimile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeş basım, Tıpkıbasım
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü