Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Parazit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asalak, Cızırtı, Tufeyli
- Sarımtıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavun İçi
- Nutuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma, Söylev, Söz
- İrca Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek
- Rab kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrı, İlah, Allah
- İlgisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsız, Yabancı, Aldırışsız, Vurdum Duymaz, Alakasız, Bigâne, Dargın, Lakayıt, Soğuk
- Kukla kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelin
- Çelişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
- Bucak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açı, Kasaba, Kenar, Köşe, Nahiye, Yer, Zaviye
- Münderecat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçindekiler
- Muhazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ders
- Vahamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Korkulacak Durum
- Beyinsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akılsız
- Tansiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Yakarış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dua, Niyaz
- Pusat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
- Dayanabilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklı
- Devir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Çağ, Dönem, Dönme, Gün, Tur, Zaman, Dolaşma
- Anlamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abuk Sabuk, Beyhude, Boş, Herze, Yersiz
- Sürmedan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürmelik
- Karımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Kocamak, Yaşlanmak
- Görülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rastlanmak, Seçilmek
- Istampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damgalık, Damga, Mühür
- Dayak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destek, Dövme, Kötek, Mesnet, Rahle, Sopa, Sürgü, Vurma, Patak, Payanda
- Dehşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Yılgı, Olağanüstü, Ürküntü, Yılın
- Mahalle Muhtarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Sulusepken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı (Kar) Yağmurla Karışık
- Janjan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanar Döner, Yanardöner, Şanjan
- Heyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurul
- Mücevherci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuyumcu
- Yetkinlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemal
- Anlaşılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yansımak
- Dolaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Devretmek, Dolanmak, Gezinmek, Gezmek
- Demevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sinirli
- Şiraze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerit; Düzen, Çığır
- Vazgeçilmez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elzem
- Zulmetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıymak, Eziyet Etmek, İşkence Etmek
- Saçmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırvalamak
- Ufuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevre, Görüş, İhata, Gözerimi, Çevren
- Düzengâh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ova
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü