Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Panayır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fuar
- Çocuk Yuvası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kreş
- Taravetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Körpe, Taze
- Aksak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Topal
- Zıngırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Uzaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nazlanmak
- Peydah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyda Olmak
- Devlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevki, Mutluluk, Talih, Ülke, Erkin Topluluk, Baht, Ongunluk, Büyüklük
- Kefenci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Yarıçap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nısıf Kutur
- Eprimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhilal Etmek; Bozulmak; Yumuşamak; Erimek
- Başarmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nail
- Sıyanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma
- Ara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık, Aralık, Fasıla, Mesafe, Ortam, Boşluk
- Hanay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avlu, Hol, Sofa
- Yapı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Bünye, Kuruluş, Mimari, Örgü, İnşaat, Strüktür, Konstrüksiyon, Yol
- Kurmay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erkânıharp
- Teyze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hala
- Remiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sembol, Simge
- Beyhude Yere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna
- Kurcalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak, Araştırmak, Deşmek, Eşelemek
- Yaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyı, Sahil, Kenar, Semt, Taraf, Yakalık
- Molekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde
- Dağlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Nişancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antlaşma
- Otopsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açma
- Tutturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlamak, Raptetmek, Takip Etmek
- Iğrıp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Yalan
- Milliyetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulusçu
- Bakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aramak, Beslemek, Denemek, Görmek, Gözetmek, İlgilenmek, İncelemek, Karışmak, Korumak, Seyretmek, Uğraşmak
- İşbaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşgüzar
- Halis Muhlis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Konumluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzi
- Çip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yonga
- İlişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlı, İlişik, Değişli, İlgili, Değgin, Merbut, Müteallik, Münasebettar
- Puanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benekli
- Dözmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katlanmak
- Sobelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakalamak
- Aşçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahçı, Aşpaz, Lokanta
- Eliminasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleme
- Perçem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâkül, Yele, Saç Tutamı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü