Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Orak Ayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temmuz
- Anı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatıra, Yadigâr
- Sığın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alageyik
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Tarafından kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamanından, Aracılığıyla, Türünden, Çeşidinden
- Maharet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetenek, Beceri, Beceriklilik, Ustalık, El Uzluğu, Uzluk
- Şartlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullamak
- Sızlanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakınma, Şikâyet, Vızıltı, Yaygara
- Yoğurt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık
- Maslahatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Tevessül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlamak, Girişmek
- Hallolmuş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahlul
- İlişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, Bağlı, İlişik, Değişli, İlgili, Değgin, Merbut, Müteallik, Münasebettar
- Pestil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Kak
- Zorlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cebri
- Misk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mis
- Güllelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşunlamak, Vurmak
- Yalınlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sadeleşmek
- Tersane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Sümüklü Böcek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlbiz
- Polis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kolluk, Kollukçu, Zabıta, Sakçı
- Türe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adalet, Hukuk
- Başa Düşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak
- Cüzam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Miskin Hastalığı
- Cedit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeni
- Sefillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk, Alçaklık
- Veyahut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Veya, Yahut
- Çağrılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davetiye
- Köydeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Derpiş Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öngörmek
- Ağız Kavafı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Müstevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılıcı, Yayılgan, İstilacı, Salgın, Basan, Kaplayan, Bastıran
- Dinlenme Kampı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamp
- Turistik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezgincil
- Tokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpışma, Dek
- Sonuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihai
- Ünlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nida
- Nezdinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
- Sahipsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyesiz, Kimsesiz
- Müteakip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ardıl, Ardı Sıra, Arkadan Gelen, Ardı Sıra Gelen
- Bad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüzgâr
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü