Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Nakliyatçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşımacı
- Ucar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haber
- Müdavim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gedikli, Sürekçi, Devam Eden, Ulayı Giden, Ulaylı
- Verecekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Borçlu
- Tahavvül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Dönüşmek
- Yiğitlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Erdem, Kahramanlık, Şecaat
- Armağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hediye, Mükâfat, Ödül, Bağış, İhsan, Yadigâr
- Şarj Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüklemek
- Softa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağnaz, Yobaz
- Gecelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konaklamak
- Terbiyevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitsel
- Işıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl, Işıldak
- Gül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiçek, Kızılgül
- İğfal Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Konuşamayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsiz
- Sümbül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başak
- Çullanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abanmak, Tedirgin Etmek, Tebelleş Olmak
- Tabiiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık, Milliyet, Tebaalık, Uyruk, Vatandaşlık, Bağımlılık
- Şekerrenk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk
- Öğleyin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günortada
- Uzay Gemisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mekik
- Vebal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Abuk Subuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Saçma Sapan, Boş (Söz), Herze, Abuk Sabuk
- Aranjman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Sırada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Pekitme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekit
- Katot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi Uç, Negatif Elektrot
- Ölühane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morg
- Şarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak
- Tasrif Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek
- Medar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönence, Dayanak, Yardımcı
- Acılama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paylama, Sançma, Zehirleme
- Bireysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferdi, Şahsi
- Panorama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümgörü, Geniş Görünüş, Genel Görünüm
- Hamam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Banyo, Sıcak, Arınak, Yunak, Isıdam
- Oynamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak, Hareket Etmek, Karıştırmak, Kımıldamak
- Kebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Ulu, Yaşlı
- Kabaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik
- Temek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pencere
- Kambur Zambur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kambur
- Katık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayran, Edviyat, Huriş, Yoğurt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü