Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mütenakız Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak, Çelişmek
- Zeybek Havası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zeybek
- Zıngıldamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangırdamak
- Profil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanay
- Çakmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurmak, Anlamak, Sezinlemek, Bilmek, Mıhlamak, Saplamak
- Misafir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konak, Konuk
- Rahmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgeme, Yarlığama, Yağmur, Bağışlama
- Cevaplamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıtlamak
- Yaldız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zer, Zerli
- Derhal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemen, Acilen, Çabucak, Yekten
- Taşırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fahiş
- Üşengen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç, Tembel
- Deneysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tecrübi
- Cevdet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Saflık, Kusursuzluk
- Şaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bocalamak, Şaşalamak, Tanlamak, Hayret Etmek
- Ayçiçeği kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günebakan, Gündöndü
- Kıyıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gaddar
- Altın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değerli, Kızıl, Zer
- Cansız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmüş, Bitkin, Güçsüz, Hareketsiz, Durgun
- Saik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İtki, Sebep, Neden, Güdü
- Tura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
- Razılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İcabet
- Ciltçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücellit
- Buzkaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dondurma
- Uyma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İntibak, Riayet, Takip
- Elektronik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıncalık
- Hararetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Coşkun, Canlı, Koyu
- Dağarcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bellek
- Suizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuşku
- Örselemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, Sarsmak, Zedelemek, Eskitmek, Yıpratmak
- Şube kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro, Dal, Kol, Bölüm
- Çin Gülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamelya
- Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Dozer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Düzler
- Asitane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstanbul
- Bakraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Fırka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümen; Parti
- Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
- Çorak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verimsiz, Kıraç, Kısır, Yoksul
- Şık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif, Güzel, Kıvrak, Seçenek, Uygun, Yerinde, Modaya Uygun, İnce, Yol, Çıkar Yol
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü