Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mütekasil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşengeç
- Mücella kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Müdafaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma, Direnme
- Carlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haykırmak
- Püskürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak
- Tekâmül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişim, Olgunlaşma, Evrim, Olgunluk
- Kara Baht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Yazı
- Araştırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meraklı, Mütecessis
- Korumak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önlemek, Bakmak, Beklemek, Esirgemek, Gözetmek, Gözlemek, Himaye Etmek, Kollamak, Müdafaa Etmek, Sakınmak, Saklamak, Savunmak
- Kibir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Böbür, Burun, Gurur, Kasıntı, Büyüklük, Ululuk, Büyüklenme, Onur
- Direşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak, Sebat Etmek, Diriktin, Can, Ruh
- Pişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girgin, Olgun, Sırtık, Utanmaz, Vurdumduymaz, Aldırmaz, Yüzsüz, Alışmış
- Muahharen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sonradan
- Rütbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Derece, Mertebe, Mevki, Paye, Sıra
- İdareli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutumlu
- Tatmin Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doymak, Rahatlamak
- Cihan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünya, Evren, Âlem, Acun
- Vebal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Günah
- Okutman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muallim
- Aktör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyuncu
- Kokuşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefessüh
- Hiddetlendirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelendirmek, Kızdırmak
- Cehalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgisizlik, Bilmezlik
- Gezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seyahat, Teferrüç, Piknik
- Temayül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğilim, Meyil, Yönelim
- Yalvarma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Niyaz
- Karasinek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cibin
- Dolaysız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Direkt, Doğrudan Doğruya
- Bozgunluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozgun
- Yaşam Boyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müebbet
- Geçiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçilme, Geçme, İntikal, Transfer
- Mesture kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizli, Kapalı, Örtülü
- Zorlamasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçten, Kolay
- Irakgörür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dürbün, Teleskop
- Kürdan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Diş Çöpü
- İrmik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri Un, Yarma
- Mırlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mırıldanmak
- Trampa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değiş Tokuş
- Taşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Vasıta
- Yad kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özge, Yabancı
- Ivır Zıvır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefengiyat, Küçük, Lakırtı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü