Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müsadere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elkoyma
- Likit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakit, Sıvı, Akışkan
- Yeter kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâfi, Yetişir, Yeterli, Bes
- Şifalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltıcı
- Tasarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Proje, Düşünce, Layiha, Öneri
- Sabıka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suç, Kaydiyat
- Mekruh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğrenç
- Yağmalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garet Etmek, Talan Etmek
- Ses Soluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Patırtı
- Hafakan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Yemlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rüşvet
- Voltaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerilim
- Poligam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokeşli
- Selamat Kalın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Allah?a Ismarladık
- Kraliçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ece
- İkrar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkça Söyleme, Onama, Kabul, Tasdik
- Kâfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli, Bes, Yeter, Yetişir, Artık İstemez
- Çağrı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davet, Arama (Telefon), Çağırış
- Mavracı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze
- Mizahi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güldürücü, Gülmeli, Mazhakeli
- Kutsama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdis
- Evcil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehlî, Ehlileşmiş Hayvan, Yerli
- Trap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hendek, Tuzak
- Güllelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kurşunlamak, Vurmak
- Sakinleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinmek, Durulmak, Rahatlamak, Yatışmak
- Hami kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözeten, Koruyan, Koruyucu, Kayıran, Kayırıcı, Velinimet
- Berkitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamlaştırmak, Tahkim Etmek, Takviye Etmek, Raptetmek
- Sancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Yolukucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı
- Otomatizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdevim
- İhtilaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Kabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirayet, Kapasite, Yetenek, Beceri, Vasıf, Yetiklik
- Üçgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müselles, Üçbucak
- Azgınlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalalet
- Pürüzsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düz, Kusursuz
- Kapital kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Anamal, Başmal, Meta, Resülmal
- Alıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşteri, Almaç, Kamera
- Haliç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koy, Körfez
- Münezzeh kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, Uzak
- Eşya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pırtı, Nesne, Gereç, Kayıt, Yük
- Helezon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Helis, Kıvrımlı, Yılankavi
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü