Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Müddet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süre, Zaman
- İlkbahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevbahar, Köklem, Bahar, Yaz, İlkyaz
- Zıbarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek, Gebermek; Uyumak, Sızmak
- Çağdışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köhne
- Rahimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Merhametsiz
- Karşılıksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cevapsız, Yanıtsız, Bedelsiz, Bedava, Fahri
- Duraksamadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Kapalı
- Ayaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyam Etmek, Kalkışmak, Başkaldırmak, İsyan Etmek
- Susak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Salak, Susamış
- Senetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belgesel
- Muhalefet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşıtlık, Yanazlık
- Seretan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengeç
- Direnim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnat
- Kelle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş, Kafa, Kafatası, Tane, Başak
- Oldukça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Epey, Nispeten, Hayli
- Sarkıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Salmak
- Bölümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıralamak, Sıraya Koymak, Sınıflamak, Tasnif Etmek
- Nalbant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
- Meşgul Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakmak, Otlamak, Uğraşmak
- Gösterişlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şan
- Şıkırdamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak, Parlamak
- Direktif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönerge, Talimat
- Suhulet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumuşaklık, Kolaylık, Naziklik
- Korkulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkmak
- Rasyonalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usçu
- Yakamoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parıltı
- Büklüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buruk, Burum, Dönemeç, Kıvrım, Viraj
- Adilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılık
- Asalak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parazit, Tufeyli, Abacı, Ekti, Otlakçı
- Mahdudiyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münhasır
- Birlikte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beraber, Beraberce, Birge, Bir arada, Hep beraber, Yanında, Beraberinde, Bile, Müşterek, Ortaklaşa
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Issızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
- Eskimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşınmak, Yaşlanmak, Yıpranmak
- Kabotaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denizcilik
- İtaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Eğme, Söz Dinleme, Boyun Eğme, Buyruğa Uyma
- Tunç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bronz
- Tembellik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pineklemek, Üşenmek, Yüksünmek
- Tutuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Yakmak
- Yöntemince kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmen
- Teras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taraça, Artırma, Seki, Dam
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü