Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mutlaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinlikle, Kuşkusuz, Yüzde yüz, Behemehâl, Herhalde, Ne Olursa Olsun
- İp Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delil, Kelepin Ucu
- Dokunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ellemek, Batmak, Değinmek, Değmek, Dürtmek, Etkilemek, İlişmek, İlmek, Karıştırmak, Koymak, Sataşmak, Temas Etmek, Vurmak, Zarar Vermek
- Allahsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız, Vicdansız
- Yonmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontmak
- Dikdörtgen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzbucak
- Şenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Festival, Bayram, Cümbüş, Neşe, Sevinç, Şölen, Şetaret, Donanma, Nüfus
- Bu Vakit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derken
- İhtiyar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karı, Koca, Moruk, Pir, Seçme, Yaşlı, Kocamış, Erkinlik, Özerklik
- Maddeci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdekçi
- Meddücezir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgit
- Tapınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabet
- Çökkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüz
- Bayılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlemek, Süzülmek, Mahmur Olmak, Bitmek, Ödemek, Vermek
- Mecmua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dergi
- Tamlanan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümlenen
- Kaşelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mühürlemek
- Kıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ana Kara, Dörtlük, Parça, Tane
- Rahmetlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Merhum
- Caygın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönek
- Kapçık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovan
- Muammer Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşamak
- Tenis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alantopu
- Eleştirmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münekkit, Tenkitçi, Eleştiri Yazan, Eleştirmeci
- Mühtedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönme
- İflah Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzelmek
- Sonsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Ebedi, Ebedî, Tükenmez, Bitimsiz, Sonrasız
- Pek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Dayanıklı, Katı, Sağlam, Sert, Sıkı
- Başlangıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önsöz, İlk Bölüm, Giriş, Mukaddime, Baş, Eşik, Menşe
- Sokulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girmek, Vurmak, Yaklaşmak, Yanaşmak
- Bap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapı, Bölüm, Başlık, Konu, Husus, Mevzu
- Lanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lanetlemek
- Ağlatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tragedya, Trajedi
- Saçmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Neşretmek, Savurmak, Serpmek, Dağıtmak, Döknek, Yaymak
- Yaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşi, Yabancı, Issız Kır, Issız, Yabani, Issız Yer, El
- Dağıtık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Koordinasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşgüdüm, Alakalandırılma, Alakalandırma
- Onalmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şifa Bulmak
- Koşum Takımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşum
- Müstevli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayılıcı, Yayılgan, İstilacı, Salgın, Basan, Kaplayan, Bastıran
- Mensup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü