Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mutasarrıflık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancak
- Muhafazakârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutuculuk
- Baki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölümsüz, Kalıcı, Kalımlı, Kalan, Sürekli, Daimi, Öteki
- Durulmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakinleşmek, Uslanmak, Yatışmak, Sükun Bulmak
- Etkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktif, Canlı, Dokunaklı, Güçlü, Keskin, Kuvvetli, Müessir, Tesirli, Yanık, Yüksek
- Lütuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Yardım, İhsan, İnayet, Nimet, Atıfet
- Tesadüfen Gelmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Alçak Gönüllülük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevazu
- Fikirler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efkâr
- Sürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürüklemek
- Dülger kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Marangoz
- El Sürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunmak
- Batık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağruk, Gamze
- Güvenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Emniyet, Emniyyet, Tehlikesizlik
- Kotlet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pirzola
- Kuzudişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süt Dişi, Peynir Dişi
- Vuslat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavuşma, Görüşme, Ulaşma, Erişme
- Evre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Merhale, Mertebe, Safha, Faz
- Kati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesin, Değişmez, Mutlak, Maktu, Somut
- Diri Diri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taptaze
- Tüydürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak, Çalmak
- Varsaymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilmek, Saymak, Tutmak
- Bevliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrar Yolları Hastalıkları, Üroloji
- İrtibat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgi, Bağlantı
- Sözleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukavele Akdetmek
- Dekovil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Demir Yolu
- Laf Cambazlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Sürtüşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşmazlık
- Sıvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıvamak
- Diktafon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ünalga
- Alfabetik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abecesel, Dizinsel
- Solgun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarı
- Yönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit
- Tosbağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplumbağa
- Satma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey
- Menfez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delik, Ağız, Açma
- İntaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirme
- Muharebe Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaşmak
- Pastoral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çobanıl
- Soydaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hemcins
- Haylaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayta, Afacan, Çapkın, Hınzır, Nadinç, Yaramaz
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü