Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mismar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi, Mıh
- Sağaltım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedavi
- Epeyice kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Epey
- Paytak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpık; Piyon
- Fatiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dua
- Jips kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçı, Alçıtaşı
- Sessiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgun, Sakin, Sakit, Samit, Suskun, Tek, Ünsüz, Yumuşak
- Televizyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleç, Sınalgı
- Dipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derin, Esaslı, Köklü, Temelli
- Mevzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duruş, Mahal, Yer, Konumluk
- Test Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denemek, Ölçmek, Sınamak
- Başkaldırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkaldırı, Mukabele
- Kütle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemaat, Küme, Yığın
- Demek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurmak, Düşünmek, Erişmek, Saymak, Ummak, Yeltenmek, Ses Çıkarmak, Söylemek, Söz Söylemek, Şu Halde, Öyleyse
- Yavru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bala, Çocuk, Evlat, Döl, Küçük
- Peşinci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öndülcü
- Işıldayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlak
- Liderlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önderlik
- Ağartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlatmak
- Derdest Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paketlemek, Yakalamak
- Konservatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutaç, Tutucu
- Muzaheret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kömek, Yardım
- Smaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küt
- Gücenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burulmak, Darılmak, Ikınmak, İncimek, İncinmek, Kırılmak
- Koyuverme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola
- Âdeta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanki, Hemen Hemen, Bayağı, Basbayağı, Neredeyse, Enikonu
- Taziye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başsağlığı
- Yek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Tek
- Ahir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Son, Sonraki, Sonuncu, En Sonra, Sonunda, Sonra
- Uyuşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yola Gitmek, İmtizaç Etmek, Mutabık Kalmak
- Sutaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Su
- Acımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılaşmak, Yazığı Gelmek, Merhamet Etmek
- Evhamlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuruntulanmak
- Vesile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neden, Fırsat, Tav, Anahtar, Bahane, Münasebet, Sebep
- Yorumlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yorulmak
- Alicenap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cömert, Onurlu, Şerefli, Yüce Gönüllü, Gönlü Yiğit
- Yalpalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irgalanmak
- Görkem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Debdebe, Gösteriş, İhtişam, Şaşaa, Şatafat, Tantana, Haşmet
- Husumet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasımlık, Adavet, Düşmanlık
- Akıllı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akil, Uslu, Aptal, Makul
- Şöven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Irk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü