Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pandomima
- Değmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olgun
- Üs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asıl, Esas, Kök, Temel, Özek, Dayanak
- Tura kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuğra
- Donanma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deniz Gücü
- Mizan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçü, Terazi, Sağlama
- Denetim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kontrol, Teftiş
- Bahri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Denize Ait, Denizel, Denizsel
- Kazanç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkar, Ekmek, Hak, Hasılat, Kâr, Para, Yarar, Temettü
- Viyadük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşıt, Kuru Köprü
- Çürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çökmek
- Kafalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlayışlı, Bilgili, Akıllı
- Açma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otopsi, Şerh
- Plato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzlük, Yayla
- Mezbele kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süprüntülük, Çöplük
- Revir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Odası
- Dayanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaslanmak, Abanmak, Çullanmak, Çekmek, Dinmek, Durmak, Gelmek, Gitmek, Götürmek, Güvenmek, Hazmetmek, Sabretmek, Ulaşmak, Varmak, Yetişmek, İstinat Etmek, İptina Etmek, Mukavemet Etmek, Tahammül Etmek
- Değişkin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik
- Fren kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durduraç, Eğleç
- Zarar Ederek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zararına
- Objektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nesnel, Mercek
- Endişesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaygısız
- Hayret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şaşkınlık, Şaşma, Aşakalma, Şaşıntı
- Abstreleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşmek, Soyutlaşmak
- Kulvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şerit, Çizgi
- Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
- Miras kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalıt, Tereke
- Yatısız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nehari
- Yıvışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Kaygan, Yapışkan, Yılışık
- Beyzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse
- Doldurma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkame, İmla
- Kör Sıçan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köstebek
- Ziyade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha Çok, Fazla, Artık
- Açık İclas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık Oturum, Panel
- Acı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üzüntü, Izdırap, Istırap, Keder, Ağır, Ağrı, Ateş, Azar, Çığlık, Dağ, Dokunaklı, Elem, Eziyetli, Felaketli, Göbüt, Kaba, Keskin, Kırıcı, Kötü, Kubat, Meşakkatli, Yara, Zehir, Zehirli
- Susma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Tapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İbadet, Ubudiyet
- Hep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cemi, Cümle, Daima, Hemişe, Hepsi, Kamu, Mecmu, Tamamıyla, Bütün, Tüm Olarak, Her Zaman
- Ağarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyazlaşmak, Aklaşmak, Aydınlanmak
- Kirletmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Becermek, Lekelemek, Pislemek
- Harcamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ezmek, Geçmek, Kullanmak, Sarf Etmek, Tüketmek, Vermek, Yemek, Yok Etmek, Öldürmek, Feda Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü