Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Meslektaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafadar
- Dimağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beyin, Bilinç, Derrake, İdrak, Zihin
- Afsuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyücü
- Tezgâhtarlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Methetmek
- Abstreleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mücerretleşmek, Soyutlaşmak
- Bilir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Agâh
- Mevkute kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik
- Sıyanet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korumak
- Efekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etke
- Bakraç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kova
- Yol Uğrağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğrak
- İdarehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büro
- İlistir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süzgeç
- Sazende kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sazcı
- Akındırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Reçine
- Karayanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- Moral kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Maneviyat
- Cankurtaran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ambulans
- Ker kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudret, Kuvvet, Sadasız, Sağır
- Hiç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tek
- Âcizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beceriksizlik, Güçsüzlük
- Trafik Polisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yol Sakçısı
- Gark Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Boğmak
- Barınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ev, Yurt, Barı, Melce
- Evvel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmiş, İlk, Kabak, Önce, Önceki
- Alçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zillet
- Yeknesak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekdüze, Monoton
- Hatıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anı, Hediye, Yadigâr, Yazıt, Andaç, Anmalık
- Kanyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dar Ve Dolambaçlı Boğaz, Kapuz
- Pilot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uçman
- Korumacılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himayecilik
- Münazara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tartışma, Aytışma
- Bok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışkı, Tezek, Kaka, Sıçmık, Güç Durum, Hor Görülen, Tiksinilen
- Mahpus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapsedilmiş, Tutuklu, Hapis, Hapishane
- Pazar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışveriş, Piyasa
- İliştirilmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlişik
- Canan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevgili
- Kargaşalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fesat, İhtilal, Fitne, Şuriş
- Verilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruz
- Mürgüleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şekerleme
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü