Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Maskara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlendirici, Soytarı, Rastık, Hoş, Rimel, Sevimli, Rezil
- Lanse Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meşhur Etmek, Tariflemek
- Ziraat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarım, Ekincilik, Çiftçilik
- Paketlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaplaştırmak, Yakalamak, Yığıp Bağlamak
- Alçı Taşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jips
- En Adi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Yıkmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- İç Oğlanı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Celep
- İlhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, İmparator
- Kodes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hapishane, Cezaevi, Tutukevi, Karakol
- Ütülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaybetmek
- Tutma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesinti
- Kolektör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplaç, Toplayıcı
- Toplumsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Toplumla İlgili, Topluma İlişkin, İçtimai, Maşerî, Sosyal
- Özendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşvik Etmek, Kulağına Koymak, Kızıştırmak, Teşvik
- Ebe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamacı, Nine
- Pervasızca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınmadan
- Cennet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aden, Uçmak, Behişt, Uçmağ
- Bidayet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlama, Başlangıç
- Komisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnceleme Kurulu, Alt Kurul, Encümen, Komite; Simsariye
- Fellah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftçi
- Başvekalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başbakanlık
- Karşı Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Göğüslemek
- Kirman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hisar
- Çalıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşletmek, Kullanmak
- Nimet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Lütuf, İhsan, Erinç
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- Arna kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kanal
- Barbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel, Uygarlaşmamış, Kaba, Kırıcı, Acımasız
- Bengisu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Propaganda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaymaca
- Kekre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımtırak, Ekşimsi, Buruşturucu
- Eğitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terbiye Vermek, Yetiştirmek, Terbiye Etmek
- Hareketli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devinimli, Aktif, Atak, Canlı, Faal, Kıvrak, Oynak, Devingen, Müteharrik
- Yaşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşasın
- Kelime kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lafız, Lügat, Söz, Sözcük
- İnkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksayım, Olumsuz, Gizleme, Yadsıma
- Sökülmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcamak
- Örfen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törece
- Bayağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adilik, Alçaklık
- Bölen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maksumunaleyh
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü