Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mancana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fıçı
- Katılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Benimsemek, Binmek, Gelmek, Girmek, Karışmak, Kavuşmak, Uğunmak, Üstelemek, İştirak Etmek
- Karalama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsvedde
- Sakarca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarsakça
- Elebaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkan, Çete başı, Kuldurbaşı, Sergerde
- Cingöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıkgöz, Uyanık, Hiç Aldatılamayan
- Pratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, Kullanışlı, Tatbikî, Teamül, Uygulamalı, Ameliye, Tatbik
- Hidrosfer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suyuvar, Suküre, Su Yuvarı
- Araçsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilavasıta, Doğrudan Doğruya
- Naklen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktararak, Canlı
- Şartlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşullamak
- Sevmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönül Vermek, Hoşlanmak; Okşamak
- Menopoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Âdetten Kesilme, Yaş Dönümü, Âdetgörmezlik
- Baht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Yazgı, Mut, Sur, Kader, Şans, Felek, Alın Yazısı, Nasip, Yıldız
- Abur Cubur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, İşe Yaramayan, Faydasız, Yararsız
- Rulo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasta, Tomar
- Kalorifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Yıldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açık, Duru
- Matine kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz Seansı
- Ahret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öteki Dünya, Öbür Dünya
- Bilvasıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Araçlı, Araçla, Dolayısıyla
- Primat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maymun
- Dedektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafiye, Gizli Polis
- İnfilak Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlamak
- Yenilme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenilgi, Mağlubiyet, Bozgun, Hezimet
- Muvakkat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti, Geçici, Muvakkati, Örel, Geçeğen
- Çöreklenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturmak, Yayılmak, Çökmek, Çömelmek, Yerleşmek
- Sekreterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazmanlık
- Ayrık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Beyhude kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşuna, Yararsız, Anlamsız, Sonuçsuz
- Sanırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galiba
- Ucuzlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ucuzlamak
- Maneviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özgüç, Moral
- Rutubetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemli
- Salyangoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sümüklü Böcek, İlbiz
- Kırınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oynamak
- Otobiyografi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz Geçmiş, Öz Yaşam Öyküsü
- Zamme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötre
- Ekspozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Birge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birlikte, Mutabık, Ortaklaşa
- Yaldızlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü