Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Mahsustan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özellikle
- Asılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı
- Basımevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbaa
- Devamlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süreklilik
- Kalpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külah, Papak
- Tebaa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruk, Vatandaş
- Darmadağın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karıştırmak
- Televizyoncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzleçmen
- O Hâlde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demek Ki
- Bunca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çok, Epey
- Sürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Revaç, Tedavül, Versiyon, Emisyon
- Tetebbu Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak
- Çelişki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tenakuz, Tezat, Zıddiyet
- Meşebeyi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korucu
- Hasta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayrı, Kesel, Parasız, Pestil, Rahatsız, Züğürt
- Nanıaziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek
- Terbiye Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmek
- Karabaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahip
- Vasl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ulama
- Kelepin Ucu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İp Ucu
- Piştahta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezgâh
- Şantöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarkıcı (Kadın)
- Basit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalın, Kolay, Sıradan, Süssüz, Gösterişsiz, Görgüsüz, Düpedüz, Yalınç, Bayağı, Cılız, Mahdut, Olağan
- Akıtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek
- Gagayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Martı
- Barışçıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulhperver, Barışsever
- Serpmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dökmek, Ekmek, Saçmak, Sepmek, Vermek
- Değişiklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tadil
- Merhamet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımak
- Akşamcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarhoş
- Nem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Islak, Rutubet, Teril, Höt
- Korelâsyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgileşim
- İnce Hastalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Verem
- İgrofobi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teril Ürküsü
- Nemlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaşarmak
- Ezgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gidiş, Haz, Melodi, Nağme, Sıkıntı, Şarkı, Tarz, Tempo, Terane, Üzüntü, Yol, Lahin
- Yasaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadağan Etmek, Menetmek
- Darbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Vurmak
- Kameriye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çardak
- Nalbant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavcı, Takacı
- Müşfik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sevecen
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü