Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lütuf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik, Yardım, İhsan, İnayet, Nimet, Atıfet
- Minimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asgari
- Bordro kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel, Siyahe
- Badiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çöl
- Paçavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cındır, Çaput, Eski
- Mazmun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, İçerik, Kavram, Muhteva
- Keke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kekeme, Pepe
- Talancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapulcu
- Kertme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çentik
- Geçe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaka
- İmalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezdirimli
- Bulunmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıfır
- Yazmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açmak, Kaydetmek, Sermek, Söylemek, Haber Vermek
- Kuzuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağıl
- Alışılmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutat, Olağan
- Misk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mis
- Lüzum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyaç, Gerek, Hacet, İcap, Gereklik
- Mahsuldarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Randıman, Verim
- Laf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kelam, Kavil, Bahis, Dedikodu, Konu, Konuşma, Lakırtı, Mevzu, Söz
- Boklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pis
- Ilım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölçülük, İtidal
- Mintan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gömlek
- Bitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tükenmek, Tamamlanmak, Son Bulmak, Bayılmak, Beğenmek, Çıkmak, Dinmek, Erimek, Geçmek, Kurtarmak, Sonuçlanmak, Yetişmek
- Bulaşkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapışkan
- Gelgeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici
- Gadretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haksızlığa Uğratmak
- İğrenme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkrah
- Sukut Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşmek
- Gayzlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Körlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Frengi
- Meram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaç, Gaye, İstek, Maksat, Erek, İstem
- Kağşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Oynamak, Zayıflamak
- Kuytu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halvet, Siper, Tenha, Sessiz, Issız
- Setir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtme, Gizleme
- Alçaltı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zillet
- Konser kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinleti
- Hırs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açgözlülük, Tamah, Ateş, Harislik, Hınç, Öfke, Soğumsuzluk, Aşırı Tutku, Kızgınlık
- Oğlan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak
- Abitleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zahitleşmek
- Dağıtım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tevzi
- Delirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıldırmak, Deli Olmak, Kulumak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü