Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lokmanruhu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eter
- Vikaye Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esirgemek, Korumak
- İsteyerek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinçli, Bile Bile, Kasten, Kasti, Mahsus
- Kavza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kap, Mahfaza
- Mesih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsa Peygamber
- Hikâye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öykü, Kıssa, Olay
- Yüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük
- Mosmor Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak
- Birleşik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Mürekkep
- Cılız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıska, Eneze, Nahif, Çelimsiz, Basit, Değersiz, Güçsüz, Zayıf, Cansız, Gelişmemiş
- Çevik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acar, Atak, Tetik
- Entertaiment kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence
- Diyabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeker Hastalığı
- Sönmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçmek, Tükenmek, Yitmek, Yok Olmak
- Beyazlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağarmak
- Pörsümüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Porsuk
- İllüzyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözbağı, Yanılsama
- İkna Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak, Kanmak
- Senlibenli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Samimi
- Vücutlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri
- Kelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eski Ayakkabı
- Sakat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Kusurlu, Aksak, Çürük, Eksik, Sakat, Şikest, Yarım
- Mazmun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam, İçerik, Kavram, Muhteva
- Devrî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periyodik, Süreli
- Ender kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nadir, Pek Az, Pek Seyrek
- Kalemtıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalemyonan, Açacak
- Bayılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sersemlemek, Süzülmek, Mahmur Olmak, Bitmek, Ödemek, Vermek
- Piyale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kâse
- Mücahit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşçısı
- Fitnekârlık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak
- İlgiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Candan
- Deha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öke, Dahilik, Ökelik
- Kötürüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak
- Zümre kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Takım, Grup, Camia, Cins, Topluluk, Tür
- Gut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damla Hastalığı, Nıkris
- Maruf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilinen, Belli, Meşhur
- Münekkit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eleştirmen, Tenkitçi
- Mıhsıçtı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri
- Eş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Aile, Arkadaş, Avrat, Bayan, Benzer, Bey, Bir, Ehil, Emsal, Er Avrat, Familya, Hanım, Harem, Hatun, Karı, Kişi, Koca, Koşa, Kuma, Ortak, Tay, Yoldaş, Benzeri, Hayat Arkadaşı, Refik, Refika, Etene
- Şuluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mızıkçı
- Döndürmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Bükmek, Vermek, Yönetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü