Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudak, Kenar
- Kumbaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumsal
- Orijin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken
- Çalgı Aleti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çalgı
- Berbat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü, Pis, Fena, Bozuk, Çirkin, Beğenilmeyen, Darmadağın, Bakımsız, Perişan, Viran, Döküntü
- Estağfurullah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aman Efendim, Rica Ederim, Öyle Söylemeyin, Utandırıyorsunuz Efendim
- Daye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Lala
- Banak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lokma
- Çeşitkenar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokgen
- Komi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Garson Yamağı
- Darbımesel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atalar Sözü, Atasözü
- Katarsis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arınma
- Kristal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sırça, Billur
- Karman Çorman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Karışık Ve Düzensiz
- Mütekabiliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılık
- Sabah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gündüz, Sabahleyin, Seher, Yarın
- Teneffüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mola, Paydos, Solunum, Ara, Dinlenme Zamanı
- Ayrıcalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müstesna
- Kabul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerinde Görme; Katına Alma; Razı Olma
- Titizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Anakent kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Metropol, Büyük Şehir
- Kafile kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölük, Konvoy
- Ziyan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Heba Etmek, Heder Etmek
- Göğüslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direnmek, Katlanmak, Karşı Durmak
- Solungaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Galsame
- İdarecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöneticilik
- Pedal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayaklık, Ayakçak
- Koruma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
- Tanrıça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlahe, Umay
- Sonuncu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihai
- Bağlılaşım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Yırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parçalamak, Bastırmak, Yok Etmek, Zorlamak, İşten Kurtulmak, Köşeyi Dönmek
- Kondansatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığaç
- İlgililik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mensubiyet
- Deveran kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaşım, Dönme
- Bezirgân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüccar, Tecimen
- Emekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekaüt, Zor, Mütekait
- İyileştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırmak
- Ateist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanrısız, Tanrıtanımaz
- Bağlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İttifak, Kontrat
- Hayme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asmalık
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü