Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lalettayin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelişigüzel, Rastgele, Sıradan
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
- Keşifçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulgucu
- Canlılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dirilik, Güçlülük, Etkinlik, Cıvıltı, Cümbüş, Faaliyet, Ruh
- Maiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erdem, Bilelik, Hoşuntu, El Altı
- Dalbadal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peyderpey
- Mütemadi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Üvendire kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönder, Mıh, Mıhça
- Kıray kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi, Delikanlı, Genç
- Kişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Can, Er, Erkek, Eş, İnsan, İsim, Koca, Nefer, Nüfus, Şahıs, Şahsiyet, Zat, Kimse
- Titizlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öfkelenmek
- Pek Az kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ender, Nadir
- Azalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üyelik
- Redakte kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzelti
- Gösterge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirti, İm, İşaret, Nişan, İndikatör, Müşir, Belirtke
- Emaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emirlik, Beylik
- Kit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Macun
- Ailevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maaile
- İstismarcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sömürücü
- Damarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Huysuz
- İğdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aktalanmış
- Yaşarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nemlenmek, Islanmak
- Riyakârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkiyüzlülük, Yaranma
- Ferahlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serinlemek
- Yetişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelme
- Alavere kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kargaşalık
- Celâl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Öfke, Hiddet, Kızgınlık
- Muztarip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acışmalı
- Gına kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç, Bıkma, Bolluk, Yetinme
- Zırtlak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavan
- Siyaset kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasa, Politika
- Atmaca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapan
- Oluş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşekkül, Vuku, Tekevvün
- Tekin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boş, Rahat, Sakin; Soylu
- Gözlemevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rasathane
- Semizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Semirmek
- Cüda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrı, Uzak
- Hemdert kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert Ortağı
- Ölçüsünde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadar
- Mülteci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığınmacı, Sığınık, Sığınan
- İlenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü