Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Lakayıtlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhmal
- Teslim Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bırakmak, Devretmek, Terk Etmek
- Gider kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masraf, Harcama, Çıkar, Mahariç, Masarif
- Üç Buçuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Üstünkörü
- Senkron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşan, Eşzaman, Eşleme
- Unmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salah Bulmak, Mesut Olmak, Şifa Bulmak, Felah Bulmak
- Başbuğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkomutan, Başkan, Lider, Reis
- Espressivo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duygulu, İçten
- Cevher kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töz, Yetenek, Öz, Asıl, Cevahir, Maya, Mücevher
- Seyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akma, Akıntı
- Salpak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkatsiz, Derbeder
- Bengi Su kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abıhayat
- Müşavir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Fistan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Entari, Pilili Eteklik
- Hilekârlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolandırıcılık
- Birikmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yığılmak, Yığışmak, Toplanmak
- Müstakil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağımsız, Ayrı, Ayrık, Baştak
- Aranjman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenleme
- Apansızın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aniden, Ansızın, Birdenbire, Apansız
- Taşımacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nakliyeci
- Mekkare kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yük Hayvanı
- Kadıncıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zampara
- İhlal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozma, Dokunma, Zarar Verme
- Çiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sidik
- Cefakâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cefa Eden, Cefa Çeken
- Klâs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınıf; Üstün Nitelikli, Üstün Yetenekli
- Yönder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürşit
- Burjuva kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kentsoylu
- İhtilaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çırpınmak
- Hodpesentlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükse
- Yeterlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehliyet, Kifayet, Liyakat, Yeterlilik
- Yoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlenmemiş, Dejenere, Kaba, Bayağı, Adi, Bozulmuş, Kısır, Yabanıl
- Delmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deşmek, İncitmek, Kırmak, Yemek
- Bağlaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İttifak Etmek
- Yarlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferman
- Müstahak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaraşır, Layık, Hak Etmiş
- Mezun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bitirmiş, İzinli, Yetkili
- Etkinlik Merkezi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oditoryum
- Yolcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici
- Cerh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaralamak
- Acil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tez, Süratli, İvedili, Hızlı, İvedi, Evgin, Müstacel, Gecikmez, Geciktirilemez, Ertelenemez
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü