Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Laden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürme, Rastık
- Medahil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelir
- Tutuklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevkuf
- Deniz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çokluk, Kükremek, Su, Bahir, Derya
- Çalapaça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorla Yürüterek, Sürükleye Sürükleye
- Dönence kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Medar
- Yekdillik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutabakat
- Mösyö kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey, Bay
- Minkale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İletki
- Halk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ahali, El, Kamu, Folk
- Aykırı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ters, Karşıt, Münasebetsiz, Uymayan, Çapraz, Huysuz, Marjinal, Çap, Muhalif, Tersine, Zıddına
- Takipsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzlemsizlik
- Uğratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkmak, Düşürmek, Kovmak, Salmak, Savmak
- Ahşa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağır
- Tadımlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çeşni
- Konsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dış İşleri Görevlisi, Elçi, Şehbender
- Telepati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzduyum
- Sıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme, Malarya
- Mugalata kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanıltmaca
- Arzuya Yetişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazhar Olmak
- Konu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahis, Husus, İş, Laf, Mevzu, Sayfa, Sermaye
- Çökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tortu; Çökelti, Rüsup
- Koca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adam, Ağa, Bey, Büyük, Efendi, Er, Erkek, Eş, Geniş, İhtiyar, İri, Kişi, Kocaman, Moruk, Pir, Ulu, Yaşlı, Yüksek, Zevç
- Çizmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizik Çekmek, Hat Çekmek, Yemek
- Devasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz
- Yangı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İltihap, İrin
- Mahvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Heba Etmek, Kavurmak, Yakmak, Yemek, Yok Etmek, Tozmak
- Takkadak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birden, Hemen
- Öğütleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat
- Boylamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Çıkmak, Düşmek, Yükselmek
- Koşuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koşmak
- Sımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Kırmak, Yenmek
- Kuvvet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek, Cebir, Fer, Güç, Hâl, Ker, Mecal, Nüfuz, Şiddet, Takat, Zor, Yetke, Erk, Tahammül, Mukavemet
- Vasıflı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nitelikli
- Tenakus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azalma
- Fos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çürük, Temelsiz, Boş, Kof
- Bol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Çok, Bereketli, Ferah, İyi, Mebzul
- Süs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şatafat, Bezek, Ziynet
- Gıybetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirmeci
- Gül Destesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buket
- İşkence Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zulmetmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü