Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kütüklük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişeklik
- Yârenlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arkadaşlık, Muhabbet, Sohbet, Söyleşi, Dostluk, Şakalaşma, Şaka
- Resesyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durgunluk
- Buzçözer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defroster
- Sökel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta, Malul, Güçsüz
- Yakalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamak, Belirlemek, Paketlemek, Tutmak, Derdest Etmek, Durdurmak
- Yerey kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arazi
- Muhbir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çuğul, Haberci, Jurnalci, Ele Veren, İhbar Eden
- İnput kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girdi
- Yalpık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayvan
- Uzantı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzatılmış
- Beyzade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bey Oğlu, Soylu Kimse, Nazlı Kimse
- Kinayeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı, Çelteşik
- Epope kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Destan
- Kokart kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirtke
- Pasaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bölüm, Parça
- Vuku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olma, Oluş
- Okşamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzemek, Sevmek, Sıvamak, Sıvazlamak, Dövmek, Övmek
- Cefengiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ivır Zıvır, Yave, Zırva
- İnç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parmak
- Anılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatırlanmak, Yâd Edilmek
- Enikonu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyice, İyiden İyiye, Adamakıllı, İnce, Oldukça
- Tenasüp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Orantı, Oran, Çekim
- Yek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Tek
- Düğün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğlence, Cemiyet, Tören, Toy, Deri, Dernek
- Sulhperver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Barışçıl, Barışsever
- Fırıldak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolap, Düzen, Fırfıra, Fırlangıç, Foya, Hile
- Susturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bastırmak, Gidermek, İlzam Etmek
- Yıkmacı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıcı
- Kuvvetlendirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takviye
- Mesleksel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mesleki
- Sefihlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halt Etmek
- Kıfıllamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilitlemek
- Marazlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Olmak, Hastalanmak
- Açacak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açkı, Anahtar, Kalemtıraş
- İzdivaç Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evlenmek
- Bulaşan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşıcı, Geçici
- Hapşırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksırmak
- Sütbeyaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Apak, Bembeyaz
- İka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yapma
- Vazife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ödev, Görev, İşlev, Vecibe, Yevmiye
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü