Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fayda, İş, Kazanç, Menfaat, Meyve, Ticaret, Yarar
- Kanun Maddesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bent, Fıkra
- Görücü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dünürcü, Elçi
- Aytışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atışmak, Tartışmak, Münakaşa Etmek
- Muin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardımcı
- Tıklatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıkıldatmak
- Taraklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taramak
- Hitabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylev, Ayta
- Telesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Aşıkmak
- Grup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Camia, Deste, Hizip, Kol, Küme, Öbek, Saf, Set, Takım, Zümre, Ekip, Türküm, Topluluk
- Zaruret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluluk, Sıkıntı, İhtiyaç, İcap, Yoksulluk
- Manşet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlık, Kolluk
- Bitim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nihayet, Son
- Bilamübalağa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartmadan
- Subjektif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öznel
- Anamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Kapital
- Rendelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yontaçlamak
- Palyaço kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soytarı, Oyunbaz, Telhek
- Muayenehane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mualecehane
- Mazhariyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erginlik, Erk, Başarı
- Lakırdı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz, Laf, Konuşma, Boş Söz, Dedikodu
- Nezdinde kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yanında, Katında
- Hamaylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muska
- Sunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arz, Takdim
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- İlhan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, İmparator
- Sempozyum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi Şöleni
- Malihülya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara Sevda, Kuruntu
- Bezginlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Usanç
- Bahar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkyaz, İlkbahar, Yaz, Baharat
- Tadat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sayım, Sayma
- Yeminsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antsız
- Ruba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyecek, Giysi
- Verese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mirasçılar, Kalıtçılar
- Ergin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetişmiş, Olgunlaşmış, Reşit, Kemale Gelmiş
- Çer Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döküntü, Süprüntü, Zir Zibil
- Yetkili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mezun, Salahiyetli, Salahiyettar, Sorumlu
- Pratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, Kullanışlı, Tatbikî, Teamül, Uygulamalı, Ameliye, Tatbik
- Tekel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnhisar, Müstemleke, Monopol
- Majör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyük, Önemli
- Geri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aptal, Arka, Art, Geçmiş, Geri Kalmış, Mazi, Son, Sonuç, Alt Taraf, Mabait
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü