Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kubbe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tum
- Hakaret kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşağılama, Taşlama, Onur Kırma
- Taife kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takım, Tayfa
- Feveran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köpürmek, Parlamak, Sinirlenmek
- Müştereken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa
- Affetme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağışlama, Şefaat
- Kesmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Azaltmak, Biçmek, Bölmek, Dayandırmak, Doğramak, Durdurmak, Gidermek, Kararlaştırmak, Kırpmak, Kötülemek, Parçalamak, Susmak, Yontmak
- Meneviş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hare
- Çoğu Kez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genellikle
- Emcik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meme
- Tavsamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lengimek, Yavaşlamak, Gevşemek
- Kuyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tavşan
- Sığırtmaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sığır Çobanı
- Kesik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kısa
- Ant İçmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yemin Etmek
- Çin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hıtay
- Virüs kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mikrop
- Kastetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amaçlamak, Kıymak, Kötülük Etmek
- Batarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pil
- Teşrih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Anlatım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İfade, Tabir
- Denk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsavi, Beraber, Emsal, Tay, Yatak, Yorgan, Yük
- Amil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etken, Etmen, Sebep, Faktör
- Portföy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cüzdan
- Ördek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enayi, Oturak
- Görmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fark Etmek, Almak, Anlamak, Bakmak, Çıkmak, Değerlendirmek, Gezmek, İzlemek, Karşılaşmak, Kavramak, Rastlaşmak, Seçmek, Seyretmek, Sezmek, Vermek, Yaşamak
- Genç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Jön, Civan, Körpe, Taze, Yaş, Dinç, Toy
- İçkici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayyaş
- Hemsohbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhatap
- Çözünmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak, Erimek
- Boşluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksiklik, Kofluk, Feza, Oyuk, Ara, Göz, Kesinti
- Gözlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araştırmak, Beklemek, Gözetlemek, İncelemek, İzlemek, Kollamak, Korumak, Müşahede Etmek, Tarassut Etmek, İntizar Etmek
- Halifelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hilafet
- Stop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dur
- Seyrek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aralıklı, Nadir, Nadiren, Ara Sıra, Kimi Zaman
- Öbür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başka, Diğer, Öteki, Özge
- Manasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Boş, Yararsız, Yersiz
- Örü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otlak
- Hepten kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamıyla
- Tem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tema, İzdem
- Âşık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurgun, Tutkun, Ozan, Sevdalı, Meşhur, Müptela, Yangın
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü