Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kronoloji kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürevbilim
- Döl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Evlat, Nesil, Tohum, Yavru, Zürriyet
- Bilişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğrenmek
- İtila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yükselme
- Üstelemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Depreşmek, Direnmek, Katılmak, Zorlamak, Bekinmek, Israr Etmek
- Gereklilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hacet, Lüzum, Zaruret
- Sarmaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarılmak, Kucaklaşmak
- Yanlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çepine, Eğrisine, Köndelen, Yanlamasına
- Yıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozmak, Tahrip Etmek, Yük İndirmek, Suçlamak
- Bodur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bacaksız, Bastıbacak, Bücür, Alçakboylu, Cırttan, Kısaboy
- Sövgü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sövme, Küfür
- Efkârıumumiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İçtimai Fikir, Kamuoyu
- Acıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acmak
- Yürütüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnfaz
- Tekellüf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösteriş
- Çatı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bina, Dam, Kurgu
- Aşağı Yukarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yaklaşık, Takribi, Tahminen
- Bahane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebep, Neden, Mazeret, Vesile, Kulp
- Dek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değin, Düzen, Entrika, Hile, Kadar, Sağlam, Tokuşma, Dolap
- Aksiseda Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankılanmak
- Pespayelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alçaklık
- Eğitici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürebbi
- Çırtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fiske
- Kentçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köylü
- Keşikçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bekçi
- Zındıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dinsizlik
- Az Çok kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça
- Kınama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayıplama
- İktidarlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlü
- Naçar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaresiz, Düşkün, Zavallı, Umarsız
- Gaip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitik, Bilinmez, Görünmez Alem
- Sevkiyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gönderim
- Cihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Din Savaşı, Gaza, Savaş, Harp
- Öğe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unsur
- Tespit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirleme, Saptama
- Issızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vahşet
- Kamer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ay
- Girişme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşebbüs
- Düzenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tertip Etmek, Düzeltmek, Tanzim Etmek, Açmak, Dizmek, Hazırlamak, Yapmak, Düzen
Vermek
- İptila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Müptelalık
- Bahse Girmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hüccet Etmek, Mübahase Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü