Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Korkulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Kritik, Netameli, Tehlikeli, Vahim
- Fevkalade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olağanüstü, Beklenmedik, Görülmedik, İşitilmedik; Aşırı, Çok Fazla
- Fersah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kulaç
- İrşat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönterme, Uyarma
- Çaçaron kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geveze, Çenesi Düşük, Boşboğaz
- Tahsis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırma, Özgüleme, Örüleme; (Aylık) Bağlama
- Yoksulluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fakirlik, İhtiyaç, Sefalet, Zaruret
- Özerklik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtariyet, Otonomi
- İçe Dönük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapalı, Karadinmez
- Acil Yardım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlk Yardım
- Korunum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza
- Dilencilik Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilenmek
- Enjeksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İğne
- Fal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Remil, Bili, Kehanet
- Yüngül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hafif, Üstünkörü
- Dirije kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Tezyinat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süs
- Karakabarcık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karayanık, Yanıkara, Şarbon
- Büyütme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Abartma, Mübalağa, İlave
- Dumağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nezle, İngin, Zukam, Nevazil
- Dehlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovmak
- Bokluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pislik
- Mit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söylence, Efsane
- Gözü Sulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gevrek, Nazik Yürekli
- Yabancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
- Kederli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acılı, Acıklı, Tasalı
- Sebze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zerzevat, Yeşillik, Göveri
- Lisanî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilsel
- Nail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Erişmiş
- Keski kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırnak
- Düzeltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onarmak, Toplamak, Yapmak
- Yakut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saha
- Örgüt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilat, Teşekkül, Uyuşma
- Tanışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanış Olmak
- Nefis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pek Hoş, Güzel, Kişilik, Çok Hoş, Oflaz
- Talim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim, Alıştırma, Yetiştirme
- Direnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göğüslemek, Karşı Durmak, Üstelemek, Ayak Diremek, İnat Etmek, Israr Etmek, Taannüt Etmek
- Kavlen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözle
- Tıp Bacısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Bakıcı, Hemşire
- Kıstırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapmak
- Yol Azığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü