Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kolluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Manşet; Polis Veya Jandarma, Zabıta
- Pekiştirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şiddetlendirme, Takviye
- Olanaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabil, Mümkün, Olabilen, Olabilir
- Balıkkulağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Midye
- Ahu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ceylan, Maral, Burçin, Ceren
- Takışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteriz
- Şişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabarmak, Utanmak
- Anımsatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyarmak
- Anamal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermaye, Kapital
- Azat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azletmek
- Şasi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çerçeve; Otomobil İskeleti
- Zulüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eziyet, Kıyıcılık, Cefa, Haksızlık, Kıyınç
- Esnek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elastiki
- Vedalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uğurlaşmak
- Hakem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yargıcı, Yargıç
- Gözlenilmeden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazara, Zıpçıktı
- Küçümencik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçücük, Küçük
- Anlaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Antant, Uyuşma, İtilaf, Sözleşme, Geçim, İttifak, Kesim, Pakt
- Özellikle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alelhusus, Bilhassa, Hele, Hususen, Hususile, Mahsus
- Ketmenlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapalamak
- Paravan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Örtü, Perde
- Derece Derece kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişik, Tedricen
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Taş Yürekli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acımasız
- Mail kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri, Eğik, Eğinik
- Halkoylaması kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Referandum
- Düzüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizi
- Karşılaştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Salıştırmak, Kıyaslamak, Mukayese Etmek
- Aberasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapınç
- Boks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yumruk Oyunu
- Zira kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çünkü
- Sözlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lügat
- Müstear kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakap, Takma
- Skor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Durum, Sonuç, Sayı
- Karanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çirkin, Karışık, Sıkıntı, Üzüntü, Zifiri, Zulmet
- Tapınak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mabet
- İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Atlamak, Düşmek, Kaymak, Konaklamak, Ulaşmak, Uzamak, Varmak, Vurmak, Yıkılmak
- Metafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecaz, Uçlam, Eğretileme
- Alarga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaklaşmak
- Belirme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tebarüz, Tezahür
- Irlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türkü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü