Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kocabaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhtar
- Transformatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dönüştüreç
- Kinin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sulfata
- Kızdırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş
- Mebzuliyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk, Çokluk
- Gedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmtiyaz, Kertik, Yara, Büyük Çentik, Rahne, Çatlak, Aralık, Kusur, Bırakı
- Ehemmiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önem
- Omurilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nuhal Şevki, Murdar İlik
- Oksit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pas
- İddialı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savlı
- Müjgân kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kirpik
- Derme Çatma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değersiz, Keyfiyetsiz, Uydurma, Üstün Körü, Bozuk Düzen, Önemsiz
- Endirekt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolaylı
- Güdülebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- Lerze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme
- Orkinos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tonbalığı
- Rötar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Berbat Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozulmak, Kirlenmek
- Taslak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kroki, Şema, Müsvedde, Karikatür, Eskiz
- Yükseltme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terfi
- Başlıca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esas, Gerçek
- Barışlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazar, Müsalemet, Hazari
- Tamag kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cehennem
- Han kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kervansaray
- Gulgule kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Şamata
- Ayaklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıyam Etmek, Kalkışmak, Başkaldırmak, İsyan Etmek
- Yabancı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El, Bigâne, Ecnebi, Garip, Haricî, Özge, Yad
- Cumhur Cemaat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cümbür Cemaat
- Bire Bir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı, Tıpkı
- Şeffaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berrak, Saydam
- Kancık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dişi, Dönek
- Sağlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedarik, Temin
- Milletvekili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mebus, Vekil, Saylav
- Çarçur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ziyan
- Müessir Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkilemek
- Ankesör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
- Karşıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aksi, Aykırı, Karşı, Zıt, Kontrast
- Sonuç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıbet, Geri, Meyve, Netice, Öz, Özet, Skor
- Asma Bıyığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sülük
- Ağrı Sızı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sancı
- Öğütlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nasihat Etmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü