Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kiliz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saz
- Yatır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evliya, Türbe, Dede
- Tembih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkaz, Uyarı, Uyarma, Öğüt, Uyandırma, Ismarlama, Anımsatma
- İhbar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bildirme, Duyurma, Haber Verme, Habercilik, Bildirim, Ele Verme
- Süslenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bezenmek, Donanmak
- Dilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İstemek, Arzulamak, Arzu Etmek
- Güzide kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçkin, Seçme, Seçilmiş
- Nefeslemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üflemek
- Eklenmiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ek, İlişik
- Burma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Musluk
- Karık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ark
- Dolunay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedir
- Küreken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Damat, Enişte, Güvey
- Çay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz
- Keşşaf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İzci
- Segmantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesimleme
- Engel Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıkoymak, Çelmek, Göğüslemek, Menetmek, Önlemek
- Mahvetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batırmak, Heba Etmek, Kavurmak, Yakmak, Yemek, Yok Etmek, Tozmak
- Çamçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bardak
- Başvurmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müracaat Etmek, Gezmek, Gitmek
- Kurtulma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Firar
- Lerze kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Titreme
- Yadırganan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acayip
- Gitmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başvurmak, Buyurmak, Çalışmak, Çıkmak, Dayanmak, Değerlendirmek, Düşmek, Geçmek, Gezmek, İşlemek, Karşılamak, Ölmek, Saymak, Ulaşmak, Uzanmak, Varmak, Yakışmak, Yapmak, Yaraşmak, Yetişmek, Yetmek, Yürümek
- Siyah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kara
- Herkes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümü, Hepsi, Hamı, Âlem, Cümle, Dünya, Kâinat, Millet
- Kıytırık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Bayağı, Değersiz
- Natürel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal
- Buluşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mülakat
- Aldırmazlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayıtsızlık, Tasasızlık
- Arızalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Dalgalı, Engebeli
- Çığırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağırmak, Seslenmek, Viyaklamak
- Balık Adam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dalgıç
- Isıdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamam
- Portör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşıyıcı
- Göt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dip, Kıç
- Tantana kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkem, Gösteriş, Parıltı, Tezahürat, Tören
- First Lady kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başhanım
- Teorem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Önerme, Dava
- Yürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalp, Cesaret, Ciğer, Dil, Gönül, İç, İçeri, Karın, Kupa, Mide, Sadır, Sine
- Kement kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Urgan
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü