Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Fütürist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelecekçi
- Sadık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Doğru, Gerçek, İçten Bağlı
- İvedi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabuk, Acele, Tacilî, Acil, Müstacel
- Bizzat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öz, Kendi, Kendisi, Şahsen
- Çaktırmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gizlice, Belli Etmeden, Sezdirmeden
- İçtimaiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu
- Gicişmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaşınmak
- Foya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kusur, Açık, Fırıldak, Hile, Kelek
- Mütercim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmen
- Prezantasyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tanıtma, Sunma
- Şüphelenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Huylanmak, İşkillenmek, Kuşkulanmak, Pirelenmek
- Işıklanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aydınlanmak
- Rafinaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arıtım
- Onur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şeref, Haysiyet, İzzetinefis, Öz Saygı, İtibar
- Aşhane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafeterya, Lokanta, Mutfak
- Birtakımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazısı, Kimi, Kimisi
- Ponzalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovmak, Temizlemek
- Mazbut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli, Derli Toplu, Ahlaklı, Düzgün, Yazılmış
- Zafiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Arıklık, Güçsüzlük, Dermansızlık
- Çenesi Düşük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğaz, Geveze
- Ayrımsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aynı
- Ocak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aile, Ev, Kucak, Soy, Şömine, Fırın
- Tutarga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sara
- Husye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Torba
- Mahalli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yöresel, Yerel, Lokal, Yerli
- Uyruklu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyruktan Olan
- Yayınevi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşriyat
- Manasız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlamsız, Boş, Yararsız, Yersiz
- Gizlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saklamak, Örtmek
- Vasati kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortalama, Orta
- Kaybolmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yitirmek, Yitmek
- Ballıdarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İncir
- İştiha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İştah
- Müessir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dokunaklı, Etkili, Sonuçlu; Etken, Etkin
- Kılıç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tığ
- Plaket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onurluk
- Öncesiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezeli
- Velhasıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözün Kısası, Kısacası
- Evlat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oğul, Kız, Soy, Çocuk, Çocuklar, Döl, Yavru
- Kamera kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sınalga, Alıcı, Kameraman, Almaç, Kameriye, Çardak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü