Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kayırtmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kesmek, Makaslamak
- Seçici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seçmen
- Teşmil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yayma
- Kırtasiyecilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürokrasi
- Firak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayrılık, Ayrılış
- Tertipli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzenli
- Hitap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenme, Müracaat, Aytama
- Sıkılmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bunalmak, Utanmak
- Adlandırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak
- Başöğretmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müdür
- Zorbalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahakküm
- Yufkalık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az
- Manüskri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elyazması
- Olta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile, Karmak, Oyun, Yem
- Formen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ustabaşı
- Sırada kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tam
- Hiddet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kızmak, Öfkelenmek
- Abırlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayalı, Hürmetli, İsmetli, İtibarlı, Münasip, Namuslu, Nüfuzlu, Selikalı, Utangaç, Yakşı
- Yakıştırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurmak, Yormak, Münasip Görmek
- Kellik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçsızlık, Dazlaklık
- Abd kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köle, Kul
- Gençler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoluk Çocuk
- Yalavaç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peygamber
- Semaver kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynavuk
- İştirak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılım, Katılma, Ortaklaşma, Paydaşlık
- Eğreti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bozuk, Geçici, Muvakkat, Muvakkati, Öteri, Takma, Üstünkörü, Yararsız, Uyumsuz, Yakışmamış
- Uyanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Açık, Açıkgöz, Agâh, Ayık, Kurnaz, Tetik
- Yalınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Kolay
- Orojeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağoluş
- Giz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Peçe, Sır
- Kademe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşama, Basamak, Derece, Pille
- Yeksan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bir, Düz, Eşit
- Hakeş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cetvel
- Mitoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşeyli
- Dargın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küskün; Soğuk, İlgisiz
- Fırsat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vesile, Elverişli, Durum, Oğur
- Şarlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şarıldamak
- Hibrit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Melez
- İmha Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Etmek
- Dandini kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Düzensiz, Karmaşık, Darmadağın
- Kabahatli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suçlu
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü