Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Katmerleşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artmak, Çoğalmak
- Mandepsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyun, Tuzak
- Tansık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mucize, Şaşırtıcı, Doğaüstü Olgu
- Ayn kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göz
- Kavas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruma, Yasakçı
- Fan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervane, Vantilatör, Yelletke
- Poyra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göbek
- Silme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İptal, Tamamen
- Tazim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ululama
- Emniyetli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvenlikli, Emin, Güvenilir
- Muhaberat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberleşmeler, Salıklaşmalar
- Kaytaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başıboş
- Merhume kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahmetli
- Paranoya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşkil, Şüphe, Kuşku
- Üzmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hırpalamak, İncitmek, Sıkmak, Yormak
- Söz Misali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Söz Gelişi
- Çıkıntı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hörgüç, Kambur, Tırtıl
- Vale kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bacak, Oğlan
- Enlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı En Dairesi, Paralel
- Ünlem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nida
- Boza Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanmak
- Akrostiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adlık
- Ebucehil Karpuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı Hıyar, Eşek Hıyarı
- Prodüktivite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üretkenlik, Verimlilik
- Günülemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıskanmak
- Çelebi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Efendi, Terbiyeli, Centilmen
- Baht kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Talih, Yazgı, Mut, Sur, Kader, Şans, Felek, Alın Yazısı, Nasip, Yıldız
- Sakınmadan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pervasız
- Gayrilegal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İllegal
- Teşrih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İskelet
- Sergen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cam Bölme, Dolap, Vitrin, Raf
- Portmanto kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Askılık
- İman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak
- Elan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daha, Hâlâ, Henüz, Şimdi, Şimdiki Durumda, Şu Anda, Daha
- Sokmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saplamak, Tıkmak, Zehirlemek
- Güç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Bilek, Can, Çetin, Derman, Fer, Hâl, Hız, Kudret, Kuvvet, Mecal, Müşkül, Sarp, Takat, Zor, Efor
- Harabelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enkaz
- Albenili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zarif
- Öğürtlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ayırmak, Seçmek, Temizlemek
- Fariğ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahat
- Ameliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eylem, Uygulama, İşlem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü