Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Karın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl, Göbek, Gönül, İç, Kafa, Mide, Rahim, Yürek
- Şiddetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hızlanmak, Yükselmek
- Çöp kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yararsız, Zibil, Zirzibil
- Kıyafet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Giyim, Giysi, Elbise, Kılık
- Bun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Bunluk
- Müsteşar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bakan Yardımcısı, Yönetken
- İhtisas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzmanlık, Branş, Dal, Duygu
- Fundamentalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Köktendinci
- Mütemadiyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli, Aralıksız, Devamlı, Ara Vermeden, Artsız Arasız, Biteviye
- Mükedder kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kederli, Üzgün
- Kürk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gocuk
- Vokalist kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslikçi
- Tamamı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hepsi, Tüm
- Sahne Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görmek
- Ağır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kiloca Fazla, Değerli, Güç, Yüklü, Yavaş, Yoğun, Ağırbaşlı, Alçak, Ciddi, Çetin, Dokunaklı, Gösterişli, Güç, Kırıcı, Korkulu, Oturaklı, Tehlikeli, Vahim, Veznin
- Tedariklemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağlamak
- Seyran Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gezinmek, Gezmek
- Çarpık Çurpuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğri Büğrü
- Girişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girift
- Lületaşı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskişehir Taşı, Denizköpüğü
- Sütsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kart
- Hınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hırs, Kin, Öfke, Gayz
- Lamba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıtaç, Çıra, Ampul
- Çamur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balçık, Harç
- İktiza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gerek, Gereklik, Gerekme
- Kült kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tapma, Tapınma; Din; Dinsel Tören, İbadet, Ayin
- Sabah Vakti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabahleyin
- Savuşturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Defetmek, Geçiştirmek, Savmak, Atlatmak
- Edat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgeç
- Fesholunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dağılmak
- Müptela Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Düşmek
- Sal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tabut
- Yönlendirilebilen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güdümlü
- İttihat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Birleşme, Birlik Kurma, Bir Olma
- Silecek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Paspas
- Dövmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çarpmak, Çırpmak, Ezmek, Hırpalamak, Silkelemek, Tartaklamak, Vurmak
- Verdiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teamüli
- Delikli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kevgir
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
- Özdeyiş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecize
- Statüko kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Süregelen Durum
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü