Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Karımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Kocamak, Yaşlanmak
- Çıkarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dışarı Atmak, Sökmek, Koparmak, Neşretmek, Anlamak, Atmak, Boşaltmak, Bulmak, Elde Etmek, Gidermek, Giysi, Göndermek, Göstermek, Hatırlamak, Kazımak, Sağlamak, Sezmek, Soymak, Söylemek, Sunmak, Yapmak, Yayımlamak, Yollamak
- Festival kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sanat Gösterisi, Şenlik
- Hudut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Serhat, Sınır, Son, Uç, Ayırnak, Buç
- Varda kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savul, Kezik, Dikkat, Destur
- Ari kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıplak, Hür, Özgür
- Saplanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Batmak, Girmek, Sançmak
- Evveliyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öncesi
- Maksimal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azami, Maksimum
- Tretuvar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaldırım
- Darmadağın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Tarumar
- Menşe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başlangıç, Kaynak, Köken, Sebep, Yetişek, Kök
- Kondisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanıklılık, Durum, Şart
- Ombudsman kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamu Denetçisi
- Haşhaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon
- Makaslamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırtmak, Kesmek
- Hatırı Sayılır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oldukça Çok
- Acul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci, Çabuk, Hızlı
- Muhrip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savaş Gemisi
- Ekonomi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktisat, Denlik, Tutum
- Batıl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Temelsiz, Çürük, Boş Batır, Büğdül, Asılsız
- Teamül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Davranış, İş, Verdiş, Yapılageliş
- Zabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanakçı, Kolluk, Polis
- Oyuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kovuk
- Sapınç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sapıklık, Dalalet
- Şirket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklık
- Eser Etkimek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tesir Etmek
- Parlaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cila, Fer, Şaşaa
- Başağrısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı
- Bakir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı El değmemiş, Kullanılmamış, İşlenmemiş Toprak, Eskimemiş, Yıpranmamış, Yeni
- İmleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İma
- Halk Avcılığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Ahlaki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Törel
- Filolog kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dilbilimci
- Kaynar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaynak, Pınar
- Sakınma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, İmtina
- Nüsha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baskı, Elyazması, Aynı, Benzer, Kopya, Reçete, Sayı, Suret
- Plato kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzlük, Yayla
- Haykırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nara
- Varlıklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zengin, Varsıl, Variyetli, Varlı
- Ses Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Seslenmek
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü