Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kanıksamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alışmak, Usanmak
- Ufaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bit
- Despot kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba, Müstebit, Tiran
- Zorlama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cebri
- Onarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzeltmek, Tamir Etmek, Yapmak
- Şorolop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalan
- Kumpas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzen, Hile
- Aşınmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yenik
- Tatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Duymak, Hissetmek
- Özgürlük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hürriyet, Erkinlik
- Mahirane kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli
- Adaletsizlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mağduriyet
- Revir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hasta Odası
- Tepreşmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nüksetmek
- Evrenpulu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mika
- Çıdam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sabır
- Himmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kayırış, Emek, Gayret, Yardım, Çalışma, Lütuf
- Dağıtma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Neşir, Talan, Tevzi
- Gönülsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz, Kerhen
- Öbürkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öbürü
- Albeni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gelgel, Alım, Çekicilik, Hava
- Friksiyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ovma, Ovuşturma
- Varaka kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kağıt, Yazılı Kağıt, Varak
- Hayâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utanç, Utanma, Sıkılma, Ut, Utanma Duygusu
- Papağan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dudukuşu
- Beliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Keder, Tasa
- Cebin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın, Korkak, Yüz
- Omuzlamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aşırmak
- Hemen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çabucak, Derhal, Sadece, Yalnız, Gecikmeden, Aşağı Yukarı
- Karasakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zift
- Sebebiyle kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüz
- Bakiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalan, Artan, Kalıntı
- Püskürtmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkmak
- Talih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alın Yazısı, Baht, Devlet, Devran, Kader, Kısmet, Nasip, Sur, Şans, Uğur, Yıldız
- Enfiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Burun Otu
- Utangan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Utangaç, Sıkılgan, Mahcup
- Tabii Afet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğal Yıkım, Felaket
- Bigâne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlgisiz, Aldırışsız, Yad, Yabancı
- Teminat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güvence, İnanca
- Sanlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maruf, Ünlü, Meşhur
- Mihnet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıntı, Üzüntü
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü