Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kantar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kapan
- Uyanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Açık, Açıkgöz, Agâh, Ayık, Kurnaz, Tetik
- İmam Suyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rakı
- Kıvam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koyuluk, Tav, Yoğunluk
- Peşin Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ön Yargı
- Demir Yolu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tren Yolu, Ray
- Havuç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kök, Yerkökü
- Bilge kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgili, Olgun, Hakim
- Sungur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akdoğan
- Harcırah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk, Yol Harcı
- Gençler kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoluk Çocuk
- Aşıkmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acele Etmek, Telesmek
- Köpyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ehram, Piramit
- Tanen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazı Tozu
- Modernleşme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlaşma, Çağcıllaşma
- Meccani kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bedava, Parasız
- Balaban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İri, Büyük; Şişman, Gürbüz, Nazik
- Sufi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mutasavvıf
- Terapi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sağaltım, Tedavi
- Tanık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahit
- Anlaşılmayan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muamma
- Asrilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağdaşlık, Çağcıllık
- Eşhas kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahıslar, Kişiler
- Hizmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görev, İhtimam, İş, Özen, Kulluk, Tapu, Yumuş, İşlev, Bakım
- İkbal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arzu, İstek, Baht Açıklığı, Gözde Cariye, Odalık
- Kâfi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeterli, Bes, Yeter, Yetişir, Artık İstemez
- İstila kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bürünme, Basma, Kaplama, Salgın, Sarma, Ele Geçirme, Yayılma, Bürüme
- Sırga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küpe
- Zırvalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boşboğazlık Etmek, Cefengiyat Söylemek, Saçmalamak
- Perdah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Parlatma
- Palavra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uydurma, Yalan Söz, Balon, Yalan Danışma
- Anlayış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, İzan, Zihniyet, Müsamaha, Telakki, Zeka, Feraset, Tolerans, Beyin, Hesap, İdrak, İhata, İş, Mezhep, Ufuk, Zihin
- Padişah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hükümdar, Sultan, Han, Hakan, Hünkâr
- Gafil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aymaz, Dikkatsiz, İhtiyatsız, Dalgın
- Zuhur Etme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baş Gösterme, Ortaya Çıkma, Görünme, Türeme
- İş Bırakımı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Grev
- Yeniyetmelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mürahiklik
- Dikeç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Direk, Sütun
- Sıfıra İnmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yok Olmak
- Kondansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu
- Hapis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cezaevi, Hapishane, Mahpus, Alıkoyma
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü