Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kalıtımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsî
- Roketatar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazuka
- Katarakt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perde, Akbasma, Aksu
- Amcazade kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Amcaoğlu
- Bulak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pınar, Kaynak
- Karışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akmak, Bakmak, Dolanmak, Engellemek, İlişmek, Katılmak, Müdahale Etmek
- Efkârsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasasız
- Köhne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eskimiş, Çağ Dışı, Kart, Püskü, Bakımsız
- Inga Inga kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Viyak Viyak
- Kudsiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kut, Kutsallık
- Otorite kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetkili, Yetke, Sulta, Erke
- İsteme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rıza
- Blöf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korkutma, Karakorku, Uydurma, Kuru Sıkı, Aldatıcı Tavır
- Dâhili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç
- Parçacık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırıntı
- Başkalaşmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Değişmek, Farklılık Kazanmak, İstihale Etmek, Bozulmak
- İstihlakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tüketici
- Durmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlemek, Hareketsiz Kalmak, Beklemek, Dayanmak, Dinmek, Eğlenmek, Kalmak, Kesilmek, Yaşamak, Yüzmek
- Tekabül Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karşılamak
- Değgin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ait, İlişkin, Dair, İlgisi Olan, Mütaallik
- Sasımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kokuşmak
- Yürek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalp, Cesaret, Ciğer, Dil, Gönül, İç, İçeri, Karın, Kupa, Mide, Sadır, Sine
- Tarımsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zirai
- Ekspozisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sergi
- Eleştiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kritik, Sınama, Tenkit, Yargılama
- Mangır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Para
- Karagül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Astragan
- Fay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kırık
- Çelişmez Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutmak
- Öfke kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ateş, Gazap, Hiddet, Hırs, Hışım, Sinir, Kızgınlık
- Yağar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur
- Laf Cambazlığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Demagoji
- Berenarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biraz, Oldukça
- İspat Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspatlamak, Kanıtlamak
- Gözü Kara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaretli
- Başkonsolos kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyükelçi
- Gümrahlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bolluk
- Da kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bile, Dahi
- Girişik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girift
- Cındır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çaput, Paçavra
- Sen Deme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Meğer
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü