Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kalıtım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İrsiyet, Soya Çekim, Veraset
- Gücük kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bodur, Kısa
- Tevessül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yeltenme, Yönelme, Başvurma, Girişme
- Barınmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Daldalanmak, Sığınmak
- Vali kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlteber, İlbay
- Saffet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arılık, Temizlik
- Artçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dümdar
- Cezbetmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hayran Etmek, Göz Almak, Çekmek, Bağlamak, Etkilemek
- Saklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muhafaza Etmek, Örtbas Etmek, Gizlemek, Saklı Tutmak, Alıkoymak, Ayırmak, Bırakmak, Esirgemek, Gizletmek, Kaldırmak, Korumak, Örtmek, Tutmak
- Zikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anma, Söyleme
- Sağ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esen, Sağlam, Katıksız, Canlı
- Zift kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katran, Karasakız
- Eşsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benzersiz, Emsalsiz
- Ateş Balığı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sardalya
- Karartmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yakmak
- Yâd Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anmak, Hatırlamak
- Zekâ kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Akıl Yürütme, Anlak, Dirayet, Zeyreklik, Feraset, Kafa
- Muktebes kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Alıntılanmış
- Mütegallibe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zorba
- Gram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağram
- Kalem Erbabı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yazar
- Örgütlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Teşkilatlanmak
- Murabba kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dördül, Dörtgen, Kare, Reçel
- Şamandıra kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yüzertop
- Divanelik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Delilik
- Orta Mektep kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaokul
- Ardışık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mütevali, Ardıl, Aralıksız
- Hesap Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünmek, Hesaplamak, Tartmak, Tasarlamak
- Öğütmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekmek, Çiğnemek, Ezmek
- Kısmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bazı Bakımdan, Bazı Yönden, Bir Kısım, Kısımca
- Muadil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşit, Dengeşik, Denk, Eşdeğer
- Birebir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uygun
- Gönülsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İsteksiz, Kerhen
- Metris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğreti Tabya
- Adem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yokluk, Ölüm, Hiçlik
- Kellesinden Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ölmek
- Kudsi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kutsal
- Kapris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçici, Düşüncesizce, Değişken İstek
- Nankör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyilik Bilmez
- İdare Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Kurtarmak, Örtbas Etmek, Yetişmek, Yetmek, Yönetmek
- Vandöz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Satıcı
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü