Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kalkışma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Girişmek, İsyan, Ayaklanma, Kıyam
- Yamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yamalamak
- Kısılma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takabbuz
- Cibillet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy
- Ebucehil Karpuzu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Acı Hıyar, Eşek Hıyarı
- Kenef kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Berbat, Pis, Tuvalet, Ayakyolu
- Melike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kadın Hükümdar, Padişah Karısı, Kraliçe
- Kalemtıraş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kalemyonan, Açacak
- Yüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Surat, Sima, Çehre, Beniz, Bet, Kap, Kopya, Satıh, Suret, Taraf, Utanma, Üzeri, Yan, Yüzey, Cüret, Ön Taraf, Görünüş, Cephe
- Tırmık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tarak
- Teselli Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Avutmak
- Kutsal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mukaddes, Mübarek, Kutsi
- İnsanlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beşeriyet
- Miftah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anahtar
- Vakarsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Onursuz
- Çıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Küçük Bohça, Çıkın
- Azlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azınlık, Ekalliyet
- Vezne kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Terazi
- Çelimsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıf, Güçsüz, Cüssesiz, Kuru, Sıska
- Sansür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkı Denetim
- Kalorifer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Radyatör
- Karahumma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tifo
- Kültür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgi, İlim, Ekin, İrfan, Medeniyet, Tarım, Ekinç, Hars
- Kürecik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilye
- Teleolojik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ereksel, Erekbilimsel
- İktidarsızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçsüzlük
- Körpe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taze, Genç, Güzel, Hoş
- Karayazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kötü Talih, Kara Baht
- Tehlikeli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağır, Ciddi, Korkulu, Kötü, Netameli
- Sağduyu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aklıselim
- Erk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar, Kudret, Kuvvet, Nüfuz
- Merbutiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlılık
- Çulpan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoban Yıldızı, Zühre, Venüs
- Çepel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bulaşık, Çamur, Kir, Pislik
- Faizci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tefeci
- Islık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fışkırık
- Teşrif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyurma, Onurlama, Şereflendirme
- Değersiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adi, Bayağı, Önemsiz, Soysuz, Cılız, Derme Çatma, Döküntü, Hakir, Hasis, Havai, Hor, İçi Boş, Kepaze, Küçük, Müptezel, Vıcık Vıcık
- Tutalım Ki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Faraza
- Vahamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağırlık, Korkulacak Durum
- Zırt Fırt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zırt Pırt
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü