Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Kabza kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutak, Sap
- Kuşpalazı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Difteri
- Kuduz Olmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kudurmak
- Bağban kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bahçıvan
- Suskun kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ketum, Sessiz, Sükuti
- Koyak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vadi, Derey
- Bilişim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enformatik, Bilgiişlem
- Çalı Bülbülü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ötleğen, Bayır Kuşu
- Çıtırbom kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Türedi
- Kırcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dolu
- Hır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavga, Dalaş
- El İşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşleme
- Saptama kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tespit
- Aylı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gebe
- Çilemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yağmur Çiselemek; Nemlenmek, Islanmak; (Bülbül) Şakımak
- Gündizme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dallık, Takvim
- Etçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kasap
- Susku kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sükût
- Endamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çelimsiz, Kısa
- Em kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlaç, Çare, Merhem
- Tedrisat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öğretim
- İntizamsız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düzensiz, Karışık
- Eğri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çap, Çarpık, Muavveç; Eğmel, Mukavves; Eğik, Mail; Doğru Olmayan, Münhani; Eğmeçli, Mukavves
- Zıngır Zıngır kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zangır Zangır
- Özel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hususi, Mahsus, Şahsi, Zati
- Yavaş Yavaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tedricen
- Kuvvetlenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Güçlenmek
- Bukağılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilek
- Engin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geniş, Vasi; Açık Deniz
- Uyanıklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dikkat, Teyakkuz
- Ceza Atışı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Penaltı
- Yüzden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstten, Sathi
- Sakız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiklet, Ak Reçine
- Panoramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tümgörüsel
- Nemsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rutubetsiz, Terilsiz
- Malarya kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıtma
- Makat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oturak Yeri, Kıç
- Kültürsüz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İlkel
- Seramik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kilişi
- Mahzurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakıncalı
- Lakırtı Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşmak
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü