Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Jurnalci kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gammaz, Muhbir, Fitleyici
- Finans kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mal, Para
- Dâm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tuzak
- Molekül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madde
- Çalımlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gösterişli, Tafralı, Havalı, Kibirli
- Enik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Küçük
- Erkeklik Organı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kamış
- Heccav kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yergici
- İhtiyatlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sakınımlı, Sakıngan
- Dolikosefal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzun Kafalı
- Enam kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Halk
- Harabe kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkıntı, Ören Yeri, Örenlik, Enkaz, Kalıntı
- Sefalet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksulluk
- Velev kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İster, İsterse, Eğer, Hatta, Velevki, Olsa Da
- Münasebetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saygısız, Aksi, Çirkin, Ters, Uygunsuz
- Kifayetsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yetersiz
- Samut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Suskun
- Adım Adım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yavaş Yavaş
- Perese kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derece, Durum
- İdam Cezası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdam
- Aç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoksul, Fakir, Parasız, Haris, Hevesli, Dilenci, Karnıboş, Kâsıp, Muhtaç, Sefil, Yalanaç, Yurtsuz
- Basın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matbuat
- Termal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıl
- Uzaktan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şahsen
- Kadağan Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Menetmek, Yasaklamak
- Tüketim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğaltım, İstihlak
- Söylenmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Azarlamak, Çıkışmak, Eleştirmek, Sızlanmak, Yakınmak
- Öğretim Yardımcısı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Okutman
- Büsbütün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tamamen, Tamamıyla, İyiden İyiye, Sırf, Temelli, Hiç Eksiksiz Olarak, İyice
- Mevcut kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Var, Var Olan, Bulunan, Birey Tutarı
- Sili kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Arı, Temiz, İffetli
- Müteşekkil kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmuş, Meydana Gelmiş, Kurulmuş
- Ayaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soğuk Hava, Kuru Soğuk, Avlu, Açık Arsa, Işık, Aydınlık, Yıldız, Kel, Çardak, Balkon, Taraça, Tahtaboş
- Kavram kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mazmun, Mefhum, Karın Zarı, Periton, Fehva, Nosyon
- Nevaî kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ezgisel
- Kişilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Benlik, Şahsiyet, Karakter, İnsaniyet
- Oturmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İkamet Etmek, Geçmek, Göçmek, Kalmak, Kökleşmek, Yaşamak, Yerleşmek
- İftihar Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Övünmek
- Uyanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belirmek, Depreşmek
- Oyçokluğu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekseriyet
- Dolaşma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devir, Tur
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü