Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hümanizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Adamcıllık
- Aziz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ermiş, Eren, Sevgili, Sayılan, Kutsal, Değerli, Gözde, Şirin
- Linol kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oyma
- Tarih kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gün
- Harcırah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yolluk, Yol Harcı
- Süzme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saf
- Nasılsa kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elbette
- Sertlik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Husumet, Şiddet
- Metanet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanık, Dayanıklılık
- Teehhür kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gecikme
- Prezervatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaput
- Olanaksız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmkânsız
- Tutmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ağrımak, Alıkoymak, Avlamak, Bağlamak, Başlamak, Beğenmek, Benimsemek, Bürümek, Girişmek, İzlemek, Kalmak, Kaplamak, Kapmak, Kavramak, Kullanmak, Müdafaa Etmek, Saklamak, Sarmak, Saymak, Sunmak, Taraftar Olmak, Tutuklamak, Uğramak, Ulaşmak, Varmak, Yakalamak, Yapışmak, Yapmak, Yenmek, Yönelmek, Zapt Etmek
- Grafik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çizge
- Negatif kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksi, Menfi, Olumsuz, Eksi yük
- Akın Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üşüşmek, Yürümek
- Ornatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yerleştirmek, İkame Etmek
- Göverti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sebze
- Sarf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Harcama, Dilbilgisi, Gramer
- Suçsuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Masum, Günahsız
- Operatris kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Operatör
- Riyaziyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Matematik
- Silo kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tahıl Ambarı, Sarpın
- Yaramaz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çapkın, Haylaz, Hınzır, Haşarı
- Edviyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katık
- Afiyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esenlik, Keyif, Sağlık
- Yedek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyat, Redif, Yular
- Teshin Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Isıtmak
- Refleks kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tepke, Tepki, Yansı
- Lakayıt kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hoyrat, İhmalkâr, Vurdum Duymaz
- Kanaatkâr kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gözü Tok
- Barışmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlaşmak, Uzlaşmak
- Kulaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazan
- Vahim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tehlikeli, Ağır, Ciddi, Korkulu
- Gagayı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Martı
- İma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstü Kapalı, Anlamlı, Belirsiz, İham, İşare, Kinaye, İşaretleme, İhsas, İmleme, Anlaştırma, Dolaylı Olarak Anlatma
- Yapın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mamulat, Masnuat
- Pus kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buğu, Sis, Ağartı
- Laptop kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dizüstü
- Alkış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tezahürat
- Mademki kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Madem
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü