Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hükûmet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İktidar
- Atlama Beygiri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beygir
- Kökünü Kesme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İmha
- Menkul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taşınır, Çeke; Söylenegelmiş
- Yıpranmış kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Külüstür
- Özetlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hülasa Etmek, Kısaltmak
- Açık Oturum kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Panel, Açık İclas
- Gizlilik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mahremiyet
- Ad Çekme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kura
- Çizgi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eksen, Hat, Sınır, Temel
- İdam Sehpası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Darağacı
- Suflör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fısıltıcı
- Yöneltmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çevirmek, Vermek
- Kaytarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geri Vermek, İşten Kaçmak, İade Etmek, Reddetmek
- Karımak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İhtiyarlamak, Kocamak, Yaşlanmak
- Uğunmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Katılmak, Savsaklamak
- Fikir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşünce, Görüş, Kuruntu, Rey
- Yarkurul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Encümen, Komisyon
- Boysuz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tıknaz, Bodur, Bacaksız, Bastıbacak
- İlenç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beddua
- Takışkan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Muteriz
- Hayal Meyal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Belli Belirsiz
- Giysi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Çul, Don, Elbise, Entari, Giyecek, Giyim, Kıyafet, Paltar, Üst, Üzeri, Libas
- Kondansör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yoğuşturaç, Yoğuşturucu
- Karınzarı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Periton
- Yalın Kat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Basit, Üstünkörü
- Sarkıntılık Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sataşmak
- Azametli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Görkemli
- Pirinç kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düğü
- Pratik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İşlevsel, Kullanışlı, Tatbikî, Teamül, Uygulamalı, Ameliye, Tatbik
- Dudu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hanım, Papağan
- Geri Vermek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaytarmak, İade Etmek
- Haksızlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ülevsizlik, Mağduriyet
- Kıymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Doğramak, Esirgememek, Zulmetmek
- Yırtıkça kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Becerikli, Girişken, Hafifmeşrep, Oynak
- Şakşakçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yardakçı, Alkışçı, Yalaka, Yaltak, Dalkavuk
- Çünkü kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zira, Şu Yüzden Ki, Bu Nedenle Ki
- Müstear kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Lakap, Takma
- Sırlar kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar
- Keçiyemişi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yabanmersini
- Roket kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fişek; Füze
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü