Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pazaryeri
- Aktarmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Devretmek, Aramak, Bellemek, Göçürmek, İletmek, Nakletmek, Tercüme Etmek, Transfer Etmek
- Nallamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takavlamak, Öldürmek
- Siyasetçi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Siyasi
- Mukavemet Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dayanmak
- Müştereken kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ortaklaşa
- Eroin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Maden
- Saltanat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sultanlık, Kağanlık, Bolluk, Şatafatlılık, Varsıllık
- Konvoy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kafile, Bölük, Katar
- Uğurlu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kademli, Kutlu, Mübarek, Meymenetli, Tekin
- Meftuniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutkunluk
- Ankesör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kumbara
- Mürebbiye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eğitmen, Dadı
- Yad El kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gurbet
- Topuk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ökçe
- Başlı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çivi
- Nekbet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Düşkünlük, Talihsizlik
- Gayrikanuni kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasa Dışı
- Fetha kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Üstün
- Müşavir kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Danışman
- Çılgın kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Deli, Mecnun, Aşırı, Kuluduk, Olağanüstü, Zırdeli
- Muvaffak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başarmış, Başarılı
- Canlanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İyileşmek, Kendine Gelmek, Kıpırdanmak, Depreşmek
- Anamalcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sermayedar
- Arılık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Zayıflık, Sadelik, Saflık
- Işıltılı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işıl Işıl, Işıldak
- Bürümek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Almak, Basmak, Kaplamak, Örtmek, Sarmak, Tutmak, İstila Etmek
- Soymak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çıkarmak, Garet Etmek, Vurmak, Yüzmek
- Emniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asayiş, Emin Amanlık, Güven, Güvenlik, İtimat, İnanma, İnanç
- Sınıf kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Derslik, Dershane, Grup, Bölüm, Küme, Klas
- Tırtırkçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yankesici
- Yanıkara kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karakabarcık, Şarbon
- Zait kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Artı, Fazla, Gereksiz, Artık, Art
- Hitabet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Konuşma
- Pusat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Araç, Silah
- Şükretmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hamdetmek
- Melal kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dert, Hüzün, Usanç, Üzüntü
- Anafor kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kazanç, Çevrinti, Çevri, Burgaç, Girdap
- Nazariyat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kuramlar
- Maden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Esrar, Metal, Mineral, Mızrap, Uyuşturucu
- Erinçsiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Rahatsız
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü