Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hoşur kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bayağı, Değersiz, Dolgun, Kaba, Şişman
- İzolatör kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yalıtkan
- Balyalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Balya Yapmak, Denk Yapmak
- Üniforma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Resmi Giysi
- Hatırlamamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Unutmak
- Azamet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Büyüklük, Ululuk, Çalım, Kurumlanma, Onur, Gurur, Gösteriş, Görkem, Heybet, Kurum, Tekebbür
- Artırım kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tasarruf, Tutum, İktisat
- Kundaklamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aldatmak
- Klasik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kökleşik, Alışılmış
- Gaseyan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İç Bulantısı, Kusma
- Çalgı Orağı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tırpan
- İstihbarat kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Haberler, Haber Alma
- Komplike kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Karışık, Çatak, Karmaşık
- Zabıta kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tutanakçı, Kolluk, Polis
- Sadet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mevzu
- Etik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Töre Bilimi, Ahlak Bilimi; Ahlaki, Ahlakla İlgili
- Ekin Sahası kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çiftlik
- Ölçüm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Takdir
- Yola Gitmeyen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Geçimsiz
- İnfilak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Patlama, Bösme
- Üzülmüş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müteessir, Üzgün
- Çınca kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Elektron
- Haz Almak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hazzetmek
- Otlatmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Otarmak
- Güven kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cesaret, Emniyet, Güvenç, Güvenme, Hörgüç, İtimat, Kredi
- Monarşi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Tekerklik
- Aforizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Özdeyiş
- Ocaklık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Baca, Mutfak, Ocak
- Sıkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cimri, Dar, Katı, Sert, Tıkız, Yoğun, Zorlayıcı
- Çökmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkılmak, Oturuvermek, Basmak, Batmak, Çömelmek, Çürümek, Göçmek
- Haiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sahip
- Mizahçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gülmece Yazarı
- Dönme Kebap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Döner
- Meşru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yasal, Kanunlu, Törel, Yollu
- Metamorfoz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Başkalaşım
- Çarpı İşareti kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vurma İşareti
- Aktifleştirmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Etkinleştirmek
- Yeltemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kışkırtmak, Teşvik Etmek
- Kâtip kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sekreter, Yazman
- Buse kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Öpücük, Öpüş, Öpme
- Sinirbilim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevroloji
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü