Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hengâme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Gürültü, Kavga, Patırtı, Velvele
- Görülmedik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Fevkalade
- Öğretici kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Didaktik, Öğretmen
- Tepkisiz kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Pasif
- Teveccüh Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yönelmek
- Hay Küy kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şamata, Vaveyla
- Canı Tez kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Aceleci
- Adisyon kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hesap
- Balçak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kabza
- Azık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nevale, Gıda, Kumanya, Besin, Rızık
- Döl kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çocuk, Evlat, Nesil, Tohum, Yavru, Zürriyet
- Üslup kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Biçem, Hava, Tarz, Stil
- Külli kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Genel; Tümel
- İman Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İnanmak
- Ruzuşeb kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sürekli
- Debriyaj kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kavrama
- Arz Derecesi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Enlem
- Yeçim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çözüm
- Ulaştırma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Münakalat
- Kapalı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bağlı, Gizli, İçe Dönük, Müphem, Örtülü, Saklı, Zımni, Mahsur, Münhasır
- Medlul kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Anlam
- Dönem kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çağ, Devir, Devre, Fasıl, Yarıyıl, Zaman
- Lala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Dadı, Daye
- Hezimete Uğratmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çommak, Ezmek, Sindirmek, Yenmek
- Saçalamak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Saçmak, Serpmek
- Miskin kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uyuşuk, Mıymıntı, Âciz, Zavallı
- Uzun Kulaklı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Eşek
- Konferansçı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hatip
- Görme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müşahede
- Aş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ekmek, Yemek
- Bulutsu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Nebülöz
- Meddah kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sözçatar
- Plüralizm kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çoğulculuk
- Kavis kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yay, Eğmeç
- Presleme kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sıkıştırma
- Yapılanmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Oluşmak
- Bireysel kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Ferdi, Şahsi
- Buyuru kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Buyruk, Emir
- Müneccim kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıldızbilimci, Gökbilimci, Bilici, Falcı
- Harap kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yıkık, Bitkin, Laçka, Perişan, Viran, Yorgun
- Eskiden kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Evvelce, Evveller, Geçmişte
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü