Eş-Yakın Anlamlı, Anlamdaş Kelimeler Sözlüğü
-
Hekim Hakkı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vizite
- Şua kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Işın
- Hacer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Taş
- Dürümlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıvırmak
- Delişmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Şımarık, Delidolu, Çılgın, Zıpır
- Memurluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Emekçilik, Memuriyet
- Koruma kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Himaye, Muhafaza, Müdafaa, Vikaye
- Ürkün kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Korku, Panik
- Açlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kıtlık, Yoksulluk
- Kâkül kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Perçem
- Muzaffer kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Yengici, Yenmiş, Üstünlük Elde Etmiş, Utkulu, Utkan
- Muhafız kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Koruyucu, Sakınan
- Müspet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Olumlu, Yararlı, Pozitif, Tanıtlanmış, Tanıtlı, Artı
- Sezinlemek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sezmek
- Gıybet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çekiştirme, Kötüleme, Kov, Kovculuk
- Uruk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Soy, Sülale, Tohum, Döl, Nesil, Aile, Kabile
- Savurganlık kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müsriflik, İsraf
- Telemekanik kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Uzaktarım
- Sayvan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkık Örtü; Kulak Kepçesi
- Evet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Beli, Efendim, Oldu, Olur, Peki, Tamam, Ya
- Başkaldırıcı kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Asi
- Boyun Borcu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Vecibe
- Şekilbilgisi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Morfoloji
- Jant kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İspit
- Yarbay kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kaymakam
- Gri kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Boz, Boz Renk, Kül Rengi, Kır
- Aleniyet kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Açıklık
- Hint Kozu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Hindistan Cevizi
- Zorunluluk kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Mecburiyet, Zorunluk, Zorunlu Olma, Mecburluk, Mecburilik, Zaruret, Iztırar, Zarurilik
- Cüzi kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Az, Azıcık, Pek Az, Tike
- Kavga Etmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Çatışmak
- Filika kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Cankurtaran Sandalı
- Ukala kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Bilgiç
- Aşındırmak kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Kemirmek, Yemek
- Seçilmek kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sivrilmek
- Heyelan kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Göçük, Uçkun, Toprak Kayması, Kayşa
- Haşhaş kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Afyon
- İstelagtit kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Sarkıt
- Denetmen kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Müfettiş
- Savunu kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı Savunma
- Bevliye kelimesinin eş-yakın anlamı, anlamdaşı İdrar Yolları Hastalıkları, Üroloji
Eş Anlamlı Kelimeler Sözlüğü